İbadetler Ne Demektir? Kaça Ayrılır?

İbadet ne demektir? İbadetler genel olarak kaç kısma ayrılır? Formel ve informel ibadet nedir?

İbadet kelimesi sözlükte; “boyun eğme, alçak gönüllülük, itaat, kulluk, tapma, tapınma” anlamlarına gelmektedir. Dinî bir terim olarak insanın Allah’a saygı, sevgi ve itaatini göstermek, O’nun hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tutum ve gerçekleştirdiği davranışlar için kullanıldığı gibi daha genel olarak aynı mahiyetteki düşünüş, duyuş ve sözleri de ifade eder. Başka bir ifadeyle ibadet; sorumluluk şartlarını taşıyan bir insanın (mükellef ) Rabbine saygı için yaptığı fiil, niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan ve Allah’a yakınlık ifade eden itaat demektir. İnsanın yaratılış gayesi Yüce Yaratan’a “ibadet”tir (Zâriyât, 51/56). İbâdetin makbul olabilmesi için iman, ihlâs ve iyi bir niyet ile birlikte Kur’ân ve Sünnete uygun olarak yapılması gerekir. İbadetler ancak Allah’a yapılır, Allah’tan başkasına yapılan ibadetin dinî terminolojideki karşılığı şirk kavramıdır.

“Allah’a ibadet”; dinî görevlerin tamamını içeren geniş kapsamlı bir kavramdır. Dolayısıyla Allah’a ibâdet; O’nu bir tek ilâh olarak tanıyıp iman etmek, yaratıcı, terbiye edici, rızık verici ve mabûd olarak sadece O’nu kabul edip emir ve yasaklarına itaat etmek, razı olacağı fiilleri yapmak, sâlih amel ve hayır fiil işlemek, O’na dua etmek, huzur ve sükûn içinde tam bir edep ve vakarla hükmüne boyun eğmek, söz ve amelle, kalp ve vücut azalarıyla O’na saygı göstermek, teslimiyeti izhar etmek, büyüklenmeyi ve baş kaldırmayı terk etmek, sadece O’na kulluk etmek, bütün noksan sıfatlardan tenzih edip O’na secde etmek, O’nu yüceltmek,

İBADETLER İKİ KISMA AYRILIR

İslâm’ın helâl ve haram, emir ve yasak bütün hükümlerine uymak, nimetlere şükretmek, musibetlere sabretmek, insanların haklarına riayet edip onlara şefkat ve merhamet etmek, iman, ahlâk, namaz, hac, zekât, oruç, cihat, evlenme-boşanma, miras, ticaret, ahde vefa gibi Kur’ân’ın başından sonuna kadar bütün hükümlerini uygulamayı ve ilâhî sınırlara riayeti ifade eder. (İbadet kavramının anlamı için bk. İsmail Karagöz, Kur’ân’da İbadet Kavramı ve Allah’a İbadet)

İbadetler genel olarak iki kısma ayrılır:

  1. İbadet-i Mersûme (Formel İbadetler): Namaz, oruç ve hac gibi belirli zaman ve mekânlarda, belirli şekillerde yapılan
  2. İbâdet-i Gayr-i Mersûme (İnformel İbadetler): Belirli bir zaman, mekân ve şekille kayıtlı olmayan ibaSöz gelimi, doğru söylemek, anne-babaya iyilik yapmak, içki içmemek ve kumar oynamamak her türlü dinî görevleri yapmak bu nitelikteki ibadetlere örnek olarak zikredilebilir.

İnsan hayatında önemli bir yere sahip olan dua da müstakil bir ibadettir. Allah ile kul arasında kuvvetli bir bağ olan duadan uzak kalmak, kişinin yaratıcı ile irtibatının zayıflamasına, bunun sonucunda da dinî hayatında gevşekliğe sebep olur. Özellikle günümüzde kalpleri katılaştıracak o kadar olumsuzluklar var ki, böyle bir ortamda, mü’minin dua ve zikirle iç içe yaşaması daha bir önem taşımaktadır. Dua ve zikir ile yaşamak, Allah’ı görüyormuş gibi yaşamaktır. Her ne kadar biz O’nu görmesek de şüphesiz O bizi görmektedir. Hiç kimsenin sesimizi duymayacağı yerde sesimizi duyan, hiç kimsenin bizi göremeyeceği yerde bizi gören, hiç kimsenin bilemeyeceği niyetlerimizi, düşüncelerimizi ve sırlarımızı bilen, hiç kimsenin yardım edemeyeceği durumlarda bize yardım edebilecek olan, hiç kimsenin bizi umursamadığı zamanlarda bizi dikkate alanın rahmet ve sevgisine mazhar olmaktan daha öte bir mutluluk düşünülebilir mi?

İşte dua, bu sevgi ve rahmet kaynağına bağlanma başvurusudur. Bu bakımdan dua ve zikirle yaşamak, huzur içinde yaşamaktır. Her gün beş vakit kıldığımız namaz, haftalık kıldığımız Cuma namazı, yılda iki defa kıldığımız bayram namazı, Müslüman kardeşlerimize karşı görevlerimizden biri olan cenaze namazı öncesinde ve sonrasında, oruç ibadetine başlarken ve orucu açarken, kurban ibadeti öncesinde ve sonrasında, hac ibadeti esnasında Allah’a dua ederiz. Bu bölümde bu tür duaları ele alacağız. İbadetlerin kabul olması için imanın bulunması şarttır. İmansız ibadetler kabul olmaz. Bu itibarla önce imanı koruma ve imanda sebat edebilme duasını zikretmek istiyoruz.

Kaynak: Dualar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayıları

İslam ve İhsan

İBADET NE DEMEK?

İbadet Ne Demek?

İBADET İLE İLGİLİ HADİSLER

İbadet ile İlgili Hadisler

KISACA İBADET NEDİR? NİÇİN İBADET EDİYORUZ?

Kısaca İbadet Nedir? Niçin İbadet Ediyoruz?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.