İbadetlerde Belli Bir Sınır Var mıdır?
Farz ibadetlerde (namaz, oruç, zekât gibi) belli bir sınır var mıdır?
Kur’an’da şöyle buyrulur:
“Ey îmân edenler! Allâh’ı çokça zikredin!” (el-Ahzâb, 41) âyet-i kerîmesinin tefsîrinde İbn-i Abbas radıyallahu anh şöyle demiştir:
“Allah Teâlâ, kullarına farz kıldığı (namaz, oruç, zekât gibi) her ibadete belli bir sınır tâyin etmiştir. Bu hususta mâzeret sahibi olanların özürlerini de kabûl etmiştir. Ancak zikir, bunun dışındadır. Allah Teâlâ, zikir hakkında nihâyetine erilebilecek bir sınır tâyin etmemiştir. Aklını kaybedenden başka, zikri terk eden hiç kimsenin mâzeretini de kabûl etmez. Cenâb-ı Hak, insanlara her hâlükârda zikir hâlinde olmalarını emretmiştir…” (Taberî, Câmiu’l-Beyân an Te’vîli Âyi’l-Kur’ân, XXII, 22; Kurtubî, XIV, 197)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları