İbâdetlerin Mânevî Feyzinden Mahrum Eden Şey

İbadet Hayatımız

Gönülleri en çok meşgul eden, gaflete düşüren ve ibâdetlerin mânevî feyzinden mahrum eden şeylerden bir tanesi de dünya sevgisi ve mal kazanma hırsıdır.

İnsanın bu yöndeki za’afını, Yüce Rabbimiz şöyle beyân buyurmaktadır:

Rabbi, insanı denemek için ikram ve değer verip, nimetlere garkedince o: “Rabbim bana değer verdi” der. Ama yine denemek için nasibini daraltınca O: “Rabbim beni zelil, perişan etti” der. Hayır! Siz (Allâh’tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer verip ikram etmezsiniz! Muhtaçları doyurmaya teşvikte bulunmazsınız. Mîrasları helâl haram demeden ne gelse yersiniz. Zîrâ mal mülk sevgisi bütün benliğinizi kaplamıştır!” (el-Fecr, 15-20)

Lok­man He­kim, gaf­let­ten îkâz sa­de­din­de oğ­lu­na şu na­sî­hat­te bu­lu­nur:

“Yav­rum! Dün­ya, dip­siz bir der­yâ­dır. Ârif ol­ma­yan âlim­ler ve pek çok­la­rı, gaflete düşerek bun­da he­lâk ol­du­lar. Bu der­yâ­da se­nin ge­min, Al­lâh’a mut­ma­in bir kalb ile îmân et­mek ol­sun. Ge­mi­nin do­na­nı­mı ise tak­vâ ve ibâ­det ol­sun. De­niz­ler­de seyr ü se­fer et­ti­ren bu ge­mi­nin yel­ke­ni de te­vek­kül ol­sun. Umu­lur ki an­cak bu sû­ret­le kur­tu­lu­şa ere­bi­lir­sin.” (Bey­ha­kî, Ki­tâ­bü’z-Zühd, 73)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âb-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları