İbrahim Suresi 2. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

İbrahim Suresi 2. ayeti ne anlatıyor? İbrahim Suresi 2. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İbrahim Suresi 2. Ayetinin Arapçası:

اَللّٰهِ الَّذ۪ي لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَوَيْلٌ لِلْكَافِر۪ينَ مِنْ عَذَابٍ شَد۪يدٍۙ

İbrahim Suresi 2. Ayetinin Meali (Anlamı):

O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Uğrayacakları pek şiddetli bir azaptan dolayı vay o kâfirlerin hâli­ne!

İbrahim Suresi 2. Ayetinin Tefsiri:

Kur’ân-ı Kerîm’in indirilişinin hikmeti, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmaktır. “Karanlıklar”dan maksat; küfür, şirk, cehâlet, isyan ve günah karanlıklarıdır. “Aydınlık”tan maksat ise iman, hidâyet ve hayırlı amel aydınlığıdır. Karanlığın çoğul gelmesi küfür, sapıklık ve cehâlet yollarının pek çok olduğunu; aydınlığın tekil gelmesi ise iman ve hidâyet yolunun tek olduğunu gösterir. Nitekim âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Gerçeğin ötesinde sapıklıktan başka ne vardır?” (Yûnus 10/32)

“Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur, öyleyse ona uyun. Başka yollara uymayın ki, o yollar sizi grup grup parçalayarak Allah’a giden yoldan ayırmasın.” (En‘âm 6/153)

Dini tebliğ eden Peygamber (s.a.s.) bile olsa, kendiliğinden kimseyi doğru yola erdirmesi mümkün değildir. Bu hususta da Allah’ın izni şarttır. O’nun izni olmadan ne bir yaprak kıpırdayabilir, ne bir kelebek kanadını çırpabilir. Her şey O’nun kudret ve iradesiyle gerçekleşir. Çünkü nûr onun, o nûra davet eden peygamber de O’nundur. Göklerde ve yerde bulunan her şey O’nun, tüm kâinatta bütün saltanat ve ilâhlık da O’nundur.

Her şeyin tek sahibi olan Allah Teâlâ, Kur’an’ın davetiyle karanlıklardan aydınlığa çıkan mü’minleri müjdelerken, bu davete kulaklarını tıkayan kâfirleri şiddetli bir azapla tehdit eder:

İbrahim Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

İbrahim Suresi 2. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...