İbrahim Suresi 25. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
İbrahim Suresi 25. ayeti ne anlatıyor? İbrahim Suresi 25. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
İbrahim Suresi 25. Ayetinin Arapçası:
تُؤْت۪ٓي اُكُلَهَا كُلَّ ح۪ينٍ بِاِذْنِ رَبِّهَاۜ وَيَضْرِبُ اللّٰهُ الْاَمْثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
İbrahim Suresi 25. Ayetinin Meali (Anlamı):
O ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir durur. İşte Allah, düşünüp ders almaları için insanlara böyle misaller getirmektedir.
İbrahim Suresi 25. Ayetinin Tefsiri:
Burada
güzel sözün durumunu anlatmak üzere şöyle canlı, gür ve güzel bir ağaç
manzarası çizilir: Bu görünüşü, biçimi, şekli ve kokusu güzel bir ağaçtır.
Meyveleri güzel, son derece lezzetli ve hoştur. Her yönüyle pek de faydalıdır.
Kökleri tâ yerin derinliklerine kadar inmiş; pek sağlam, sökülmekten,
kesilmekten, yıkılmaktan, yok olmaktan emindir. Kökü o kadar sağlam, toprak
altındaki kökleri o kadar kuvvetlidir ki, müthiş derecede boy atmış ve
dallarını göklere salmıştır. Boyu yüksek ve dalları göklerde oluşu sebebiyle
yeryüzündeki pisliklerden, çöp ve atıklardan uzaktır. Dolayısıyla meyveleri
bütün kir ve lekelerden temiz ve güzeldir. O, Rabbinin izniyle her zaman
meyvesini vermekte; meyvesiz olduğu bir an bulunmamaktadır. Böyle bir ağaca
sahip olmayı kim arzu etmez? Akıllı olan bir insanın, böyle bir ağacı elde etme
imkânı varken, bundan uzak durması düşünülemez.
Birinci
olarak “güzel söz”den maksat tevhid sözüdür veya kelime-i şehâdettir. İşte bu
söz, en güzel sözdür. Bu sözün her şeyi güzeldir. Güçlü, kuvvetli, sağlam ve
meyvelidir. Onun kökleri, mü’minlerin kalplerinin derinliklerine inmiş,
oralarda kök salmıştır. Hiçbir sarsıntının ve fırtınanın onu yerinden koparması
mümkün değildir. Bâtıl yönlerden esen rüzgârlar ona en ufak tesirde bulunamaz.
Bu söz, dallarını göklere salmıştır. Tevhid, Allah’ı tanıyıp O’nu birleme
olduğundan tevhid sözünün dalları pek yüce noktalara ulaşır. Bu söz Allah’ın
izniyle her an meyvesini verir. Onun meyveleri hayatın tüm alanlarında ortaya
çıkan salih amellerdir, güzel ahlaktır. Onun meyve vermediği bir an mevcut
değildir. Dolayısıyla hem dünyada hem âhirette sahibine sonsuz faydalar sağlar.
Yegâne hak ve gerçek söz, bu sözdür.
Bir
başka açıdan bakıldığında bu güzel sözden maksat imandır. Allah imanı ağaca
benzetmiştir. Çünkü ağaç, ancak üç özelliği ile gerçekten ağaç diye
isimlendirilir:
›
Yerin derinliklerine işlemiş kökleri,
›
Ayakta sapasağlam canlı ve diri olarak duran gövdesi,
›
Göklere kucak açmış meyve dolu yüksek dalları.
İman
ağacı da aynı şekilde ancak üç şeyle tamam olur:
›
Kalbin derinliklerine kök salmış bir mârifetullah,
›
Dilde yerleşmiş bir ikrar,
›
Azalarla yapılan sâlih ameller.
İman
ve kelime-i tevhid sözünden sonra sırasına göre söylenen bütün güzel sözler, bu
temsilin muhtevasına ve ifade ettiği mânaya dâhildir. Bu bakımdan, güzele talip
olan insanlar, dillerini kelime-i tevhide, sözlerin en güzeli Kur’an’ı okumaya
ve hep güzel sözler söylemeye alıştırmalıdırlar. Âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kullarıma söyle, sözün en güzelini
söylesinler…” (İsrâ 17/53)
Buna
karşılık kötü sözün durumuna gelince:
İbrahim Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
İbrahim Suresi 25. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...