Elie Kedourie’nin kaleme aldığı, Osmanlıʼnın son döneminde İngiltere’nin Orta Doğu politikasına dâir kitabın bir ekinde anlatıldığına göre; 19. yüzyıl sonlarında Doğu Anadolu’da müthiş bir kıtlık baş göstermişti. Bunun üzerine İngilizler kıtlıktan hareketle bölgede Osmanlı’ya karşı bir isyan çıkarıp çıkaramayacaklarını tespit etmek için oraya bir casus gönderdiler. Casusun yaptığı araştırma neticesinde müşâhede ettiği gerçek, son derece ibretli idi. Raporda deniliyordu ki:
“Burada kıtlık var, ama açlık yok! Herkes birbirini gözetiyor, yardımda bulunuyor. Bu yüzden de kıtlık, açlığa dönüşmüyor. Sonuç olarak böyle güçlü bir içtimâî yapı içinde kıtlıktan hareketle bir isyan üretmek imkânsız!..”
Unutmayalım ki bizler, toplumu şefkat ve merhamet ağıyla örerek yekvücut olmuş bir vakıf medeniyetinin ve rahmet toplumunun bugünkü temsilcileriyiz. Bugün vatan topraklarımız büyük depremlerle sarsılmış olsa da, aziz milletimiz birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularıyla kenetlenerek, yine dimdik ayaktadır -elhamdülillâh-…
Kıymetli kardeşlerimiz!
Bugün hepimiz fedakârlık imtihanında olduğumuzu unutmayalım. Elinden, dilinden, hâlinden ve kālinden bütün muhtaç ve muzdariplerin istifâde ettiği bir “rahmet insanı” olmaya her zamankinden daha fazla gayret gösterelim…
Kaynak: osmannuritopbas.com