İçinde Osmanlı Sancağı Bulunan Cami

Antalya'nın Akseki ilçesindeki 600 yıllık Sarıhacılar Camisi, tek parça katran ağacından yapılan mihrabı, duvarlarına yerleştirilen küpler sayesinde sahip olduğu akustiğinin yanı sıra Osmanlı Padişahı Sultan Reşad'ın hediye ettiği sancakla da ilgi çekiyor.

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir ticaret merkezi olan Akseki, bugün tarihteki önemini kaybetse de yüzlerce yıllık tarihi yapılarını günümüze kadar getiren nadir Anadolu yerleşimlerinden biri.

Antalya kent merkezinden 170 kilometre uzakta olmasına karşın, göç yolları üzerinde ve korunaklı bir yerde bulunması dolayısıyla döneminde ekonomik anlamda oldukça ileri noktada olan Akseki, bugün sadece bu bölgeye özgü "düğmeli evlerle" tanınıyor. Yüzlerce yıl önce Ermeni, Rum ve sonrasında Türk ustalar tarafından yapıldığı bilinen "düğmeli evler", dayanıklı katran ağacının da yardımıyla çürümeden yüzlerce yıl ayakta kalıyor.

Akseki ilçesindeki 600 yıllık Sarıhacılar Camisi ise içeri girenleri adeta yüzyıllar ötesine götürüyor. Tek parça katran ağacından yapılan mihrabı, minberi ve kubbesiyle orijinalliğini yitirmeden günümüze kadar ulaşan tarihi cami, içindeki eserlerle de ilgi görüyor. Asırlık caminin duvarlarında, Sultan Mehmed Reşad'ın 1917'de bizzat ismini yazdırarak hediye ettiği sancağın yanı sıra Kabe örtüsünün bir parçası ile önemli kişilerin armağan ettiği eşsiz seccadeler de ilgi çekiyor.

TARİHİ ROMA İMPARATORLUĞUNA UZANIYOR

Akseki Kaymakamı Muhammed Emin Nasır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sarıhacılar Mahallesi'nin 2007 yılında koruma altına alındığını, ilçenin kuruluşunun Roma İmparatorluğu'na kadar uzandığını söyledi.

Bölgeye özgü yapısı olan "düğmeli evler"in Antalya Valiliğinin desteğiyle restore edildiğini belirten Nasır, "Sarıhacılar köyünde tarihi yaşatmaya devam ettiriyoruz. Aynı zamanda 600 yıllık bir geçmişi olan camimiz bölgeye özgü iç mimarisiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmakta. Burayı önümüzdeki dönemlerde yapacağımız yeni projelerle ülke turizminin önemli bir merkezi haline getirmeyi amaçlamaktayız." dedi.

Caminin kendine özgü mimarisi ve içinde barındırdığı eserlerle eşsiz bir sanat eseri olduğunu vurgulayan Nasır, daha önce yenileme çalışması yapılan caminin halen ibadete açık olduğuna değindi. Nasır, "Sayın Valimizin desteğiyle yapılacak iç restorasyon çalışması ile yerli ve yabancı turist sayısının artmasını hedeflemekteyiz." diye konuştu.

EVLER RESTORE EDİLİYOR

Akseki Belediye Başkanı Mustafa İsmet Uysal da Sarıhacılar Mahallesi'nin, Akdeniz'in yeni alternatif turizm alanlarından biri haline geldiğini söyledi.

Eskiden büyük bir yerleşim yeri olan Sarıhacıların son yıllarda terk edilmiş bir yerleşim bölgesi olduğuna dikkati çeken Uysal, köyün dokusunu yenilemek üzere Aksekili iş adamlarının yatırım yapmaya başladığını ve yıkılmakta olan tarihi evlerin restorasyonlarla ayağa kaldırıldığını belirtti.

Mahalledeki en eski yapının 600 yıllık cami olduğunu belirten Uysal, caminin dış yapısının küçük restorasyonlardan geçirildiğini, cami içinde de yeni düzenlemeye ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Selçuklulardan kalma camiyi canlandırmak gerektiğine işaret eden Uysal, "Burayı canlandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl 40 bin civarında ziyaretçi geldi. Bundan sonraki yıllarda daha fazla ziyaretçi alacağımızı ümit ediyorum." dedi.

6OO YILLIK SES SİSTEMİ 

Sarıhacılar Camisi'nde 12 yıldır gönüllü olarak imamlık yapan Muhammet Güzel, gelen turistlere köyün ve caminin tanıtımını yaptığını söyledi.

Ziyaretçilere hem caminin tarihçesini anlattığını hem de İslam diniyle ilgili sorularını yanıtladığını anlatan Güzel, "Burada Sultan Reşad tarafından camiye hediye edilen Osmanlı sancağı var. Üzerinde Sultan Reşad'ın tuğrası ile 'Sarıhacılar Kariyei Cami şerifine yadigardır' yazılı." bilgisini aktardı.

Caminin dikkati çeken bir başka özelliğinin de duvarların içine yerleştirilen küpler olduğuna değinen Güzel, bu sayede içeride akustiğin sağlandığını vurguladı. Güzel, sistem sayesinde caminin herhangi bir noktasında yapılan konuşmanın, caminin tüm köşelerinden rahatlıkla dinlenebildiğini, ziyaretçilerin bu sistemin hala çalışıyor olmasına şaşırdıklarını dile getirdi.

Sarıhacılar Mahallesi'nin Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinden ziyaretçisi olduğunu anlatan Güzel, "Köy başlı başına bir açık hava müzesi. Buraya gelen insanlar 500 yıl öncesine gitmekte ve buradaki gelip geçen medeniyetin ne kadar zengin olduğunu görmekteler." dedi.

Caminin aydınlatma sistemin ise 1800'lerde bir nevi asansörlü sistemle yapıldığını belirten Güzel, dökümden yapılan sistemde gaz lambası ve mumların istenilen yüksekliğe göre elle ayarlandığını kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.