İhlas Suresinin Fazileti İle İlgili Hadisler
İhlas suresinin fazileti ve önemi nedir? İhlas suresinin okumanın faydaları nelerdir? Rabbmizin birliğini ve varlığını en güzel şekilde ortaya koyan, anlatan İhlas suresinin fazileti ile ilgili hadisler...
İhlâs sûresine Tevhîd sûresi, Ma’rifet sûresi, Tefrîd sûresi, Tecrîd sûresi, Necât sûresi, Nisbe sûresi gibi isimler verilir. Yüce Rabbimizi tanıtan ve O’nun birliğini en güzel şekilde ortaya koyan bir sûredir. Faziletine dair pek çok rivayet mevcuttur. Bunların bir kısmını zikredelim:
Bir sahâbî, diğer bir sahâbînin bütün gece «قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ» Sûresi’ni tekrarladığını işitmişti. Sabah olunca Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in yanına gelip hâdiseyi nakletti. Sanki bütün gece boyunca bu kısa sûrenin okunmasını az görüyordu. Rasûlullah (s.a.v):
«‒Nefsim kudret elinde bulunan Zât’a yemîn ederim ki, bu sûre, Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birine müsâvîdir» buyurdular.”[1]
Bir gün Rasûlullah (s.a.v) ashabına,”Sizden biriniz bir gecede Kur’ân’ın üçte birini okumaktan âciz mi kalıyor?” buyurmuşlardı. Bu onlara gerçekten zor geldi ve:
“–Buna hangimizin gücü yeter ki, yâ Rasûlallah!” dediler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v):
“قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ. اَللّٰهُ الصَّمَدُ, Kur’ân’ın üçte biridir” buyurdular.[2]
Ensâr’dan bir zât Kubâ mescidinde imamlık yapardı.[3] O zât, açıktan okunacak namazlarda önce mutlaka “قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ” Sûresi’ni bitirinceye kadar okur, sonra onun yanında başka bir sûre daha okurdu. Bunu her rekâtta yapardı. Arkadaşları onunla konuşup:
“‒Sen bu sûre ile başlıyorsun, sonra onu kâfî görmeyip başka bir sûre daha okuyorsun. Ya bu sûreyi okumakla iktifâ et veya bunu bırak da başka sûre oku!” dediler. O da:
“‒Ben bu sûreyi terk etmem. Bu şekilde imamlık yapmamı isterseniz, yaparım. İstemezseniz imamlığı bırakırım” dedi.
Cemaat o zâtı aralarında en faziletli insan olarak görüyorlardı. Bu sebeple başkasının kendilerine imamlık yapmasını hoş görmediler. Nebiyy-i Ekrem Efendimiz onları ziyarete geldiklerinde keyfiyeti ona arzetiler. Rasûlullah (s.a.v):
“‒Ey filan, arkadaşlarının tavsiyesine uymana mânî olan şey nedir? Niçin her rekâtta İhlâs Sûresi’ni ısrarla okuyorsun?” diye sordular. O zât:
“‒Yâ Rasûlallah, ben bu sûreyi çok seviyorum!” dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.v):
“‒O sûreye olan muhabbetin seni cennete koyacaktır!” buyurdular.[4]
Yine Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz bir sahâbîyi bir seriyyenin başında kumandan olarak göndermişlerdi. O mübârek sahâbî, arkadaşlarına namaz kıldırıyor, ancak kıraatini her defâsında İhlâs Sûresi ile bitiriyordu. Medîne-i Münevvere’ye döndüklerinde durumu Allah Rasûlü’ne haber verdiler. Efendimiz (s.a.v):
“–Ona, niçin böyle yaptığını sorun!” buyurdular. Arkadaşları bunun sebebini sorduklarında sahâbî:
“–Bu sûre, Rahmân’ın vasıflarını anlatmaktadır. Bu yüzden, onu okumayı seviyorum” cevâbını verdi. Bunu öğrenen Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular:
“–Ona söyleyin, Allah Teâlâ da onu seviyor.”[5]
Ebû Hüreyre (r.a) şöyle anlatır: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte yürüyordum. Efendimiz (s.a.v) قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ. اَللّٰهُ الصَّمَدُ sûresini okuyan birini işitince, “vecebet: vâcip oldu” buyurdular. Ben; “Vâcip olan nedir?” diye sordum. “Cennet” buyurdular.[6]
Dipnotlar:
[1] Buhârî, Eymân, 3; Müslim, Müsâfirîn 261.
[2] Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân 13. Bkz. Müslim, Müsâfirîn 259; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 11.
[3] İmâm olan zât, rivayete göre Amr bin Avf Oğulları’ndan Kulsüm bin Hidm’dir. Allah Rasûlü (s.a.v), hicret esnasında Kuba’da bir müddet onun evine misâfir olmuşlardır.
[4] Buhârî, Ezân, 106; Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 11/2901.
[5] Buhârî, Tevhîd, 1.
[6] Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 11/2897.
Kaynak: Doç. Dr. Murat Kaya, Kitabımız Kur’ân Muhtevâsı ve Fazîletleri, Erkam Yayınları