İhramın Vacipleri Nelerdir?
İhramın vacipleri nelerdir?
İhramın iki vacibi vardır; biri Mîkat sınırlarını ihramlı olarak geçmek, diğeri de ihram yasaklarına uymaktır.
MİKAT NEDİR?
Sözlükte bir iş için belirlenen zaman ve yer anlamına gelen “mîkât”; bir hac terimi olarak ihrama girme yeri ve ihrama girme zamanı demektir.
İHRAMA GİRİLEN YERLER
İhrama girilecek yerler, kişilerin oturdukları yerlere göre farklılık arz eder. Bu yerler, “Harem”, “Hıll” ve “Âfâk” olma üzere üç bölgedir.
1. Harem Bölgesi
Mekke-i Mükerreme'yi çevreleyen Harem bölgesinin sınırlarını ilk defa Cebrail'in rehberliğiyle Hz. İbrâhim belirlemiş, sınırları gösteren işaretler daha sonra Hz. Peygamber tarafından yenilenmiştir. Bu sınırların Kâ'be'ye en yakını, Mekke'ye 8 km. mesafede Medine istikametinde “Ten‘îm”; en uzak olanları ise Tâif yönünde “Ci‘râne” ve Cidde istikametinde Hudeybiye yakınlarında “Aşâir”dir. Diğerleri; Irak yolu üzerinde “Seniyyetülcebel”, Yemen yolu üzerinde “Edâtü Libn” ve Arafat sınırında “Batn-ı Nemîre”dir.
Harem bölgesinde ikamet edenler (Mekkîler), hac için bulundukları yerde; umre için “Hıll” bölgesine çıkarak mesela Ci'râne ve Ten'îm gibi Harem bölgesi dışındaki bir yerde ihrama girerler.
Bu bölgeye “harem” adının verilmesi; zararlılar dışındaki hayvanlarının öldürülmesinin ve bitkilerinin koparılmasının haram olması sebebiyledir.
Kur'an-ı Kerîm'de Kâ'be'ye “el-beytü'l-harâm”,[1] onu çevreleyen mescide “el-mescidü'l-harâm”[2] denildiği gibi, bu mescidin içinde bulunduğu Mekke şehri de “harem”[3] yani “saygıya lâyık” sözüyle vasıflandırılmıştır.
2. Hıll Bölgesi
“Hıll ”; harem bölgesini çevreleyen, Zülhuleyfe, Cuhfe, Karn, Yelemlem ve Zât-ı Irk adındaki yerleşim yerlerini birleştiren itibâri daire ile harem sınırları arasında kalan bölgedir.
Bu bölgeye “hıll” adı; harem bölgesinde haram olan davranışların burada helal olması sebebiyle verilmiştir.
Hıll bölgesinde bulunanlar (Hıllîler), umre ve hac için bulundukları yerde ihrama girerler.
3. Âfâk Bölgesi
Afâk”, “ufuklar” anlamına gelir. Ufuk, insanın bulunduğu yere göre uzağı temsil ettiği için Mekke'ye uzak ve hıll dışında kalan bölgelere “âfâk” ismi verilmiştir. Bu bölgede yaşayanlara “âfakî” denir.
Hangi maksatla olursa olsun harem bölgesine girecek olan âfâkîlerin Mîkat sınırlarında ihrama girmeleri gerekir.[4]
Âfâkîler, hıll bölgesini çevreleyen beş noktadan birinde veya onların hizalarında ihrama girerler. Buralara ulaşmadan önce de ihrama girilebilir.[5]
MİKAT SINIRLARI KAÇ TANEDİR?
İhrama girme yeri olarak belirlenmiş olan bu beş nokta şunlardır:1. Zülhuleyfe
Medinelilerin ve Medine üzerinden Mekke'ye gelenlerin mîkâtıdır. Medine'nin 11 km güneyinde Âbâr-ı Ali diye bilinen yerdir. Yaklaşık 450 km.lik mesafesi ile Mekke'ye en uzak mîkât burasıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) Veda Haccı için burada ihrama girmiştir
2. Cuhfe
Şamlıların ve Mekke'ye Şam cihetinden gelen Mısırlılar ile Kuzey Afrikalıların mîkatıdır. Mekke'ye yaklaşık 187 km. uzaklıktadır. Zamanla Cuhfe terkedilmiş ve daha güneyde, Kızıldeniz kenarında yer alan Râbiğ adındaki yer, mîkat olarak kullanılır olmuştur. Günümüzde ise Cidde ve Medine, otoyollarla Mekke'ye bağlandığın için Cuhfe gibi Râbiğ da önemini yitirmiştir.
3. Karn
Necd ve Kuveyt bölgesinden gelenlerin mîkatıdır. Mekke'ye yaklaşık 96 kilometredir. Günümüzde bu Mîkat, “Seyl” diye anılmaktadır.
4. Yelemlem
Yemenlilerin mîkatıdır. Mekke'nin güney-doğu yönünde yer alır. Mekke'ye yaklaşık 54 km.lik mesafesi ile Mekke'ye en yakın mîkattır.
5. Zât-ü ırk
Mekke'ye Irak yönünden gelenlerin mîkatıdır. Mekke'ye uzaklığı yaklaşık 94 kilometredir.
Bu mîkat yerlerini Peygamberimiz (s.a.s.) bildirmiştir:
“İbn Abbâs (r.a)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Resülullah (s.a.s.) Medineliler için Zülhuleyfe'yi, Şamlılar için Cuhfe'yi, Necidliler için Karnü'l-Menâzil'i ve Yemenliler için Yelemlem'i mîkat olarak belirledi. Bu sayılan yerler, buralarda yaşayanlar ile buraların yerlisi olmayıp da hac veya umre yapmak için gelmiş olanların mîkatıdır. Bu noktalar ile Mekke arasında bulunanlar ise bulundukları yerde -hatta Mekkeliler Mekke'deihrama girerler.”[6]
“Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a.s.) Iraklılar için Zât-ı Irk'ı mîkat olarak belirledi.”[7]
Bu yerlere uğramayanlar buraların hizalarından ihrama girerler.
Deniz ve hava yolu ile yolculuk yapanlar, gemi ve uçaklara binmeden önce ihrama girebilecekleri gibi bindikten sonra da ihrama girebilirler.
Mîkat sınırlarından önce ihrama girilebilir.
Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre mîkâttan önce ihrama girmek mekruhtur.
Bir kimse, hac ve umre maksadıyla değil de, bir iş için ya da ikamet maksadıyla Hıll bölgesine, mesela Cidde'ye gelir de sonradan hac veya umre yapmak isterse, bulunduğu yerde ihrama girer.
İHRAMA NE ZAMAN GİRİLİR?
İhrama girme zamanı hac aylarıdır. Kur'an-ı Kerim'de “Hac (ayları) bilinen aylardır”[8] ifadesi ile bu zaman dilimi kast edilmektedir.[9]
Hac ile ilgili menâsikin ilki olan ihrama bu aylar içinde girilir. Ancak Hanefî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre, mekruh olmakla birlikte hac aylarından önce de ihrama girilebilir. [10]
Şâfiî mezhebine göre, bu vakitten önce hac için ihrama girilmez, girilirse bu ihram, hac için değil umre için geçerli olur. [11]
Umre için ihrama girme konusunda bir zaman sınırlaması yoktur. Yılın her hangi bir zamanında umre için ihrama girilebilir. Hac mevsiminde, arefe günü ile, Kurban bayramının dört gününde umre için ihrama girmek ise tahrîmen mekruhtur
İHRAM YASAKLARINA UYMAK
Niyet edip telbiye getirerek ihrama girdikten sonra söz, fiil, davranış ve giyim ile ilgili bir takım yasaklara başlamaktadır. Bu yasaklara uymak vâciptir. İhram yasaklarına uyulmaması halinde bazı cezalar gerekir. Bu cezalar, “dördüncü bölümde” anlatılacaktır.
Dipnotlar:
[1] Mâide, 5/2.
[2] İsrâ, 17/1.
[3] Kasas 28/57. Ankebût, 29/67.
[4] Şafii mezhebine göre hac ve umre dışında başka bir maksatla Harem bölgesine ihramsız olarak girilebilirse de ihramlı olarak girilmesi daha faziletlidir.
[5] İbn Hümâm, II, 434.
[6] Buhârî, Hac, 7; II, 142.
[7] Ebû Dâvûd, Menasik, 9, II, 354-355,
[8] Bakara, 2/197.
[9] Şafii mezhebine göre ayetteki “hac ayları” ifadesi, Zilhicce ayının ilk dokuz günü ile onuncu günün gecesini; Maliki mezhebine göre ise, Şevval, Zilkade ve Zilhicce aylarının tamamını kapsar.
[10] İbnu Kudâme, IV, 412.
[11] Şirbînî, II, 223.
Kaynak: Diyanet Hac İlmihali
YORUMLAR