İhtiyaç Sahiplerine Doğal Gaz Yardımı İçin Başvurular Yarın Başlayacak

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, ihtiyaç sahibi ailelere yönelik doğal gaz desteği için başvurular yarın başlayacak ve ödemeler, mart ayının ikinci haftasından sonra verilecek.

Bakanlık tarafından ihtiyaç sahibi hanelere kömür yardımının yanı sıra doğal gaz yardımı da yapılmasına yönelik başvurular yarından itibaren başlayacak.

Doğal gaz desteğinden yararlanmak isteyen haneler, e-Devlet üzerinden başvuru yapabilecek.

Ödemeler, mart ayının ikinci haftasından sonra başlayacak. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarının kriterlerine uyan 4 milyon hane için verilecek destek tutarı, hane başına yıllık 450 lira ile 1150 lira arasında değişiklik gösterecek. Kronik hastaların ve yaşam destek cihazlarına bağlı hayatını sürdürenlerin bulunduğu haneler için bu rakama yüzde 5 ilave yapılacak.

Doğal gaz ödemeleri, mart ve ekim olmak üzere yılda iki kez gerçekleştirilecek.

Başvuru sonucu hak sahibi durumunda olan kişiler PTT’ye doğal gaz faturalarını ibraz ederek destekten yararlanacak.

Yardım miktarı ısıl değerlerle oluşturulan endekse göre belirlendi

Yardım miktarı belirlenmeden önce Bakanlık bünyesinde oluşturulan ekiplerce, Türkiye genelinde doğal gaz altyapısı olup kömür desteğinden yararlanan hanelerin talepleri alındı. Buna ek olarak doğal gaz desteğinin hangi koşullar baz alınarak sağlanabileceğine ilişkin çalışmalar yürütüldü.

Bakanlıkça, bu kapsamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere paydaş kurumlarla birlikte detaylı bir çalışma yürütüldü. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye'nin her bölgesinin farklı iklim koşullarına sahip olduğunu göz önünde bulundurarak, bölgelerin ısıl değerlerine göre endeks geliştirdi.

Endeks, tüm ilçelerin Meteoroloji Genel Müdürlüğünden her bir ölçüm noktası için saatlik bazda son 4 yıllık sıcaklık verilerinin uluslararası yöntemlerle değerlendirilmesiyle oluşturuldu, bölgelere verilecek destek tutarı saptandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.