İkamet Babı ile İlgili Hadisler

İkamet nedir ve nasıl okunur? İkamet babı ile ilgili hadisler...

İkāmet (ikāme), “farz namazların başlamak üzere olduğunu duyurmak” demektir. Ezanla namaz vaktinin girdiği, ikāmetle de namazın kılınmakta olduğu haber verilir. Türkçe’de ikāmet için “kāmet getirmek, kāmetlemek ve kāmet okumak” tabirleri kullanılır.

İKAMET BABI

Enes bin Mâlik radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Bilâl’e ezanda çift, kamette tek söylemesini emretti. Hammâd hadisinde ancak ikamet lafzı müstesna cümlesini ziyade etti. (Ebû Dâvûd, Salât, 29/508; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 2, n. 378, s. 287, c. 1; Tirmizî, Ebvâb’us-Salât, b. 145, n. 198, s. 378, c. 1; Nesêi, Kitâbu’l-Ezân, b. Tesniyetü’l-Ezân, n. 628, s. 3, c. 2; İbn-i Mâce, Kitâbu’l[1]Ezân, b. 6, n. 730, s. 241, c. 1)

Hadisin Açıklaması

Bu hadiste ezanı meydana getiren, mübarek kelimelerin ikişer kere, ikamette ise birer kere söylenmesi sadece kamette namaz başladı, manâsına olan kadkametüsselâh cümlesinin iki kere söyleneceği rivâyet edilmiştir.

*

Enes radıyallahu anhdan:

Bir Önce geçen Vüheyb’in hadis-i gibi rivâyet edildi. İsmail dedi ki; ben bu hadis-i Eyyûb’e naklettim o da ancak “kad kameti’s-salat” ifadesi müstesnâdır. (Bu ifade iki defa söylenir) diye cevap verdi. (Ebû Dâvûd, Salât, 29/509)

*

İbn-i Ömer radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında ezan, ikişer ikişer, kamette ise birer birer söylenirdi. Şu kadar ki, müezzin namaz başladı, namaz başladı derdi. Biz kameti işitince derhal abdest alır, namaza çıkardık, dedi.

Şu’be diyor ki: Ebû Cafer’den bu hadisten başkasını işitmedim. (Ebû Dâvûd, Salât, 29/510; Nesêi, Kitâb’ul-Ezân b. Tesniyetü’l-Ezân n. 629, s. 3, c. 2)

*

Uryan mescidinin müezzini Ebû Cafer’den rivâyet edilmiştir:

Büyük mescidin müezzini Ebûl Müsenna’nın, İbn-i Ömer’den şunu işittim dediğini duydum, dedi. Râvî hadisi sevketti. (Ebû Dâvûd, Salât, 29/511)

Hadisin Açıklaması

Mescid-i Üryan: Kûfe’de bir mescidin adıdır.

Mescid-i Ekber: Kûfe büyük camiine verilen isimdir.

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

KAMET SÖZLERİ

Kamet Sözleri

KAMET NASIL GETİRİLİR?

Kamet Nasıl Getirilir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.