İki Cihanda Da İnsanı Bekleyen Zorlu Geçitler

İbadet Hayatımız

İki cihanda da insanı bekleyen; nice korkunç darboğazlar, nice zorlu geçitler var. Bu zorlu geçitler neler ve onlardan kolaylık nasıl geçeriz?

İki cihanda da insanı bekleyen; nice korkunç darboğazlar, nice zorlu geçitler var. Ölüm ânı var, kabirde sual var, mahşerde hesap var, mîzan var, sırat var. Bütün bu müthiş ve müşkil bâdirelerde, imdâdımıza yetişecek, ihlâsla edâ edilmiş sâlih amellere muhtacız…

ASHABI RAKİM BU ZORLU GEÇİTLERİ KOLAYLIKLA NASIL GEÇTİ?

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz anlatır:

“Geçmiş ümmetlerden, yolculuğa çıkan üç arkadaş vardır. Yolculuk esnasında yağmura yakalanan üç arkadaş, geceyi geçirmek için bir mağaraya girerler. Derken dağdan büyükçe bir kaya parçası düşer ve mağaranın girişini kapatır. Ne kadar gayret etseler de kendi güçleriyle onu kımıldatamazlar. Sanki canlı canlı kabre konulmuş gibi olurlar.

Bunun üzerine birbirlerine derler ki:

«–Sâlih amellerimizle Allâh’a duâ etmekten başka çaremiz yoktur; bizi buradan, Allah’tan başka hiç kimse kurtaramaz.»

Onlardan biri, ana-babasına olan itaatini ve hürmetini anlatır. Bu kişi; yıllarca anne ve babasına ikram etmedikçe evlâtlarını dahî doyurmamış, bunu da yalnızca Allah rızâsı için yapmıştır. Bu amelini arz ederek, mağaradan kurtulmaya vesile kılar. Kaya biraz yerinden oynar, fakat mağaradan çıkılacak gibi değildir.

İkinci kişi; Allah korkusunu, hayâ ve iffetini vesile kılar. Gönlünün meylettiği amca kızı, fakirlik ve açlık sebebiyle, arzusuna râm olacakken; «Allah’tan kork!» îkāzında bulunmuştur. Bu kişi de; sadece bu îkāz ile ürpererek, nefsini dizginlemiş ve Hazret-i Yûsuf gibi, Allâh’a sığınarak, şehvetin girdabına düşmekten son anda kurtulmuştur. O da bu amelini arz ederek, mağaradan kurtulmaya vesile olarak kabulünü niyâz eder. Kaya biraz daha aralanır, ama yine çıkılacak gibi değildir.

Üçüncüsü de, kul hakkına olan riâyetini anlatır: Sürülere sahip bu kişinin çalışanlarından biri, maaşını almadan ayrılır ve ortadan kaybolur. Bu kişi; elinde emânet kalan bu parayı sadece muhafaza etmez, aynı zamanda onu kendi parasını işlettiği gibi işletir. Kardeşlik gösterir. Uzun bir müddet sonra gelen işçisine; «Şu sürü senin!» der. Bu zât da, din kardeşi için gösterdiği bu cömertliği ve hizmeti, Allâh’a arz eder ve mağaradan kurtulmaları için vesile olarak takdim eder. Allâh’a yalvarır. Bunun üzerine kaya, mağaranın ağzından tamamen kayar ve dışarı çıkarlar.” (Bkz. Buhârî, Edeb, 5; Enbiyâ, 53; Zikir, 100)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2020 Ay: Eylül, Sayı: 187