İki Denizin Birbirine Karışmaması İle İlgili Ayet

İki denizin birbirine karışmaması hadisesi hangi ayette nasıl geçiyor? Ayetin tefsiri nedir? Dr. Adem Ergül anlatıyor...

"O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salı­vermiştir." (Rahmân Sûresi 19)

"Fakat aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbirine karış­mazlar." (Rahmân Sûresi 20)

Aynı konuya yer veren Furkân sûresinde: “İki denizi birbirine doğru salıveren de Allah’tır. İşte şu susuzluğu giderici tatlı bir su, diğeri de tuzlu ve acı bir sudur. Fakat birbirlerine karışmamaları için aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koymuştur” (Furkan 25/53) buyrularak bu iki denizin acılık ve tatlılık vasıfları ön plana çıkarılmakta, aralarında bulunan engelin bu vasıflara dayalı bir engel olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu engelin “Allah’ın kudretiyle konulmuş bir engel” olduğunu başından beri bütün tefsir âlimleri ifade etmişlerdir. Ayrıca bu tabiî durum, asırlardan beri insanlar tarafından bilinegelmektedir. İki nehir bir yerde aktıkları halde birinin suyu diğerine karışmaz; birinin suyu diğerinin içinde yok olmaz. Bu bakımdan ayetin ifade ettiği anlam açıktır ve bunu anlamada bir zorluk sözkonusu değildir. Belki bu engelin nasıllığı ve bunun kanunu konusunda ancak günümüzde bir kısım bilimsel izahlar yapılabilmektedir.

Çağımız bilginleri buna “yüzey gerilimi/sathın uzaması” kanunu demektedirler. Buna göre hareketli iki sıvı kütlesini birbirinden ayıran bu engel, molekülleri bir arada tutan kohezyon kuvvetinin her iki sıvıda farklı olması sebebiyle meydana gelmektedir. Bu sayede iki sıvı, kendi sahalarında hüviyetlerini ve kendilerine ait özelliklerini muhafaza edebilmektedirler. Bunun basit bir örneği, su ile dolu bir bardakta herkes tarafından görülebilir. Su, bardağın sathında muayyen bir miktar yükselmedikçe taşmaz. Suyun üstündeki yüzey gerilimi, esnek bir zar gibi sıvıyı kaplamaktadır. Bu şeffaf perde gözle görülebilecek bir zar değildir. Zaten Kur’an’ın konumuzla ilgili i’câzı burada gizlenmektedir. Suyun bardaktan, şeffaf perdenin kalınlığı kadar olan belirli bir mesafeyi aşarak dışarı çıkmasına mani olan, işte bu esnek zardır. Bu zar kuvvetli olup, muayyen bir dereceye kadar cisimleri kaldırarak batmalarına mani olur. İşte bu, zeytinyağı ile suyun karışmasını önleyen, tatlı su ile acı suyun arasını ayıran “Surface Tension: Yüzey gerilimi” kanunudur. Bu kanuna göre moleküler yapısı, sıcaklığı ve tuzluluğu ile birbirinden farklı olan su kitleleri, büyük okyanuslar ve denizlerde olduğu gibi yan yana, iç içe bulunsalar da biri diğerine karışmamakta, hüviyetlerini muhafaza edebilmektedirler. (Vahiduddin Han, Bilim ve Uygarlık Açısından İslâm, s. 196)[1]

Deniz değince şunları da hatırınızda tutun:

[1] Bu konuyla alakalı olarak, denizler arasındaki engelle ilgili araştırmalarıyla ün salmış olan Kaptan Cousteau’nun açıklaması şöyledir: “Bazı araştırmacıların, farklı deniz kütlelerini birbirinden ayıran engellerin bulunduğuna dair ileri sürdükleri görüşleri inceliyorduk. Araştırmalar sonunda gördük ki, Akdeniz’in kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu var. Aynı zamanda kendine has canlıları barındırıyor. Sonra Atlas Okyanusu’ndaki su kitlesini inceledik ve Akdeniz’den tamamen farklı olduğunu gördük. Bu iki su kütlesi, Cebel-i Tarık Boğazı’nda birleşiyor ve bu birleşme binlerce yıldan beri sürüyordu. Buna göre iki denizin karışması ve sonuç olarak tuzlulukta, yoğunlukta, ihtiva ettiği madde oranında eşit veya eşite yakın bir durumda olmaları gerekiyordu. Oysa böyle bir durumun mevcut olmadığını, yani su kütlelerinin birbirine karışmadığını ve her iki denizin yakın kısımlarında dahi, ayrı bir yapıya sahip olduğunu hayretle müşahede ettik. Bunun üzerine yapmış olduğumuz araştırmalarda bizi şaşkına çeviren bir durumla karşılaştık. Çünkü bu iki denizin karışmasına, birleşme noktasında bulunan harika bir su engeli mani oluyordu. Aynı türdeki bir su engeli, 1962 yılında Alman ilim adamları tarafından Aden Körfezi ile Kızıl Deniz’in birleştiği Mendep Boğazı’nda da bulunmuştu. Sonraki araştırmalarımızda, farklı yapıdaki bütün denizlerin birleşme noktalarında aynı su engelinin bulunduğunu müşahede ettik.” (Ural, Abdurrahim Ali, “Maurice Bucaille ve Jacques Cousteau’dan Mesaj”, Abdülmecid Aziz Zindanî’nin “Kur’an ve Hadislerdeki İlmî Mûcizeler” adlı eserinden tercüme, Gerçeğe Doğru, s. 5-6)

Kaynak: kuranvemeali.com / Tefsir: Prof. Dr. Ömer Çelik

İslam ve İhsan

KURAN'IN MÛCİZE OLMASI

Kuran'ın Mûcize Olması

KURAN'IN 15 ASIR EVVEL BİLDİRDİĞİ SIR

Kuran'ın 15 Asır Evvel Bildirdiği Sır

KURAN'IN MUCİZELİĞİ VE MUCİZE OLUŞUNUN DELİLLERİ NELERDİR?

Kuran'ın Mucizeliği ve Mucize Oluşunun Delilleri Nelerdir?

KURAN'I KERİM’İN İÇERDİĞİ KONULAR (ANA KONULARI) NELERDİR? KURAN'IN MUHTEVASI

Kuran'ı Kerim’in İçerdiği Konular (Ana Konuları) Nelerdir? Kuran'ın Muhtevası

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.