İkindi Namazının Vakti ile İlgili Hadisler
İkindi namazının vakti ne zaman başlar ve biter? İkindi namazının vakti ile ilgili hadisler...
Enes bin Mâlik radıyallahu anhdan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ikindi namazını güneş beyaz, yüksekte ve sıcaklığı değişmediği bir anda kıldırır. O anda Avâli’ye giden kimse daha güneş inmeden oraya varabilirdi, diye haber verdi. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/404; Buharî, Kitâb’ul-mevâkit, b. 12, s. 138, c. 1; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 34, n. 621, s. 433, c. 1; Nesêi, Kitâb’us-Salât, b. 1, n. 507, s. 253, c. 1; İbn-i Mâce, Kitâb’us-Salât, b. 5, n. 682, s. 223. c. 1)
Hadisin Açıklaması
Avali: Bir sonra gelecek hadiste gösterileceği gibi, Medine civarında Medine’ye iki veya üç mil uzalıkta bulunan köylere denir. Hz. Ömer de avalide otururdu. (Ebû Dâvud Haşiyesinden)
*
Zührî radıyallahu anhdan: Avali (Civar Köyler) iki mil veya 3 mil mesafededir, dedi. Ma’mer, Zührî’nin veya 4 mil mesafededir, dediğini zannediyorum, dedi. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/405)
*
Hayseme radıyallahu anhdan: Güneşin diriliği demek; sıcaklığını bulman demektir, demiştir. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/406)
*
İbn-i Şihab radıyallahu anhdan: Urve dedi ki, yemin olsun ki Aişe radıyallahu anh bana şöyle haber verdi:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ikindi namazını kıldığı zaman güneş onun (Hz. Aişe’nin) odasında bulunur ve henüz gölgesi duvarlara yükselmezdi. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/407; Buharî, Kitâb’ul-Mevâkıt, b. 1, s. 133, c. 1; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 31, n. 612, s. 4256, c. 1; Nesêi, Kitâb’us-Salât, b. 1, n. 6, s. 253, c. 1; Tirmizî, Ebvâb’us-Salât, b. 120, n. 159, s. 298, c. 1; İbn-i Mâce, Kitâb’us-Salât, b. 5, n. 683, s. 223, c. 1)
Hadisin Açıklaması
Bu hadis-i şerif Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin ikindi namazını ilk vaktinde kıldığını gösterir, güneşin ziyasının pencereden girip* Hz. Aişe’nin odasının dibinde olması güneşin yüksekte olmasını gösterir. Güneş guruba yaklaşıp alçaldığı vakit ziyası odanın dibine değil duvarlara doğru tırmanacak gölgede ziyayı takip ederek duvarlara yükselecektir.
*
Ali bin Şeyban radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:
Medine’ye Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin yanına geldik. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ikindi namazını güneş saf beyaz kaldıkça tehir ederdi, dedi. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/408)
*
Ali bin Ebû Talib radıyallahu anhdan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hendek savaşı günü “Müşrikler bizi orta namazı olan ikindi namazından alıkoydular. Allah evlerini ve kabirlerini, ateşle doldursun,” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/409; Buharî, Kitâb’ul-Cihad, Megazi davat tefsirde; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 36, n. 627, s. 436, c. 1; Tirmizî, Kitâb’ut-Tefsir, n. 2987, c. 5; Nesêi, Kitâb’us-Salât, n. 474, c. 1; İbn-i Mâce, Kitâb’us-Salât, b. 6, n. 684, s. 224, c. 1)
Hadisin Açıklaması
Hendek harbinde müşriklerin hücumu sebebi ile ikindi namazı kılınamamıştı. Rasûl-i Ekrem onlar aleyhinde böyle beddua etti.
Salâ-tı vustâ: Orta namaz demektir. 5 vakit namazın ikişeri yanlara alınırsa 5 inci vakit Orta namazı olur.
Salâtı vustânın her 5 vakit namaza ihtimali bulunması dolayısı ile hangi namaz olduğu kesin olarak bilinememiştir. Bu hadis-i şerifte salât-ı vustânın ikindi namazı ile tefsir edilmiş olmasından İmâm-ı Azam hazretleri ve Ahmed bin Hambel hazretleri salât-ı vustâyı ikindi namazı olarak kabul etmişlerdir. İmam Şâfiî ve İmam Mâlik hazretleri ise salât-ı vustânın sabah namazı olduğunu kabul etmişlerdir. (Avn’ül Ma’bud, c, 1, s. 15)
*
Aişe radıyallahu anhnin azatlısı Ebû Yunus radıyallahu anhdan: Hz. Aişe radıyallahu anh bana kendisine bir Kur’an yazmamı emredip şu ayete (Namazları vaktinde kılın, dahi orta namazı kılın; bakara 238) gelince beni haberdar et, dedi.
Bu ayete geldiğimde kendisini haberdar ettim. Bana (5 vakit namazı orta namazı ve ikindi namazını vaktinde kılın, huşua riayet ederek Allah’ın huzurunda durun) diye imla etti ve bunu Rasûlullah’tan işittim, dedi. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/410; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 36, n. 629, s. 427, c. 1; Tirmizî, Kitâb’ut-Tefsir, n. 2986; Nesêi, n. 473)
Hadisin Açıklaması
Bu hadiste geçen “Hâfizû alâsselâti vessalâtil vustâ”, “vesselatil asr” kıraati şazdır. Çünkü tek bir zattan rivâyet ediliyor. Kur’an ise tevatüre dayanır. Übey bin Kâ’b’dan nakledilen sahih rivâyette, vavsız “salâtil Asr” rivâyet edilmiştir. Ebû Yunus’tan rivâyet edilen şaz kıraate göre salât-ı vustâ ikindi namazından ayrı olmuş oluyor. Übey bin Kâ’b’dan rivâyet edilen sahih rivâyete göre, “salâti vustanın” “salâtı asır” (ikindi namazı) olduğu anlaşılır.
*
Zeyd bin Sabit radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem öğle namazını tam gündüzün ortasında kıldırırdı. Eshaba Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kıldırdığı namazlar içinde öğle namazı kadar zor gelen bir namaz yoktu. Onun için öğle hakkında (namazlara devam edin, hele orta namaza: 238 Bakara) ayeti indi Zeyd bin Sabit: Çünkü öğleden önce iki, sonra yine iki namaz var, dedi. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/411)
Hadisin Açıklaması
Buharî’ Tarih-i Kebir’inde tahriç etti.
Bu hadis-i şerife göre salât-ı vusta (Orta Namaz) öğle namazıdır. Yatsı ile sabah öğleden önce, ikindi ile akşam öğleden sonradır. Böylece öğle namazı orta namaz olmuş oluyor. Öğleden önce iki, öğleden sonra yine iki vakit namaz var, sözü Zeyd bin Sabit’in sözü olabileceği gibi Rasûl-i Ekrem’in sözü olmak ihtimali de var. Avnül-Mabud’da Zeyt bin Sabit’in sözü olması daha kuvvetli kabul ediliyor. Biz de onu tercih ederek, o son cümleyi Zeyd bin Sabit’in sözü olarak tercüme ettik.
*
Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan: Rasûlullah (s,a.v):
“Kim güneş batmadan ikindinin bir rekâtına yetişirse o gün ikindiye, kim güneş doğmadan önce sabah namazının bir rekâtına yetişirse o gün sabah namazına yetişmiş olur,” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/412; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 30, n. 608, s. 42, c. 2; Tirmizî, Kitâb’us-Salât, b. 377, n. 524, s. 402, c. 2)
Hadisin Açıklaması
Tahavi bu hadis-i izah ederken şöyle demiştir. Bir kâfir Müslüman olur, sabah ve ikindi namazının birer rekâtına yetişirse, o günün sabah ve ikindi namazı kendisine farz olur.
Hayızlı kadın bu namazlardan birer rekâtına temizlenerek yetişirse, o namazları kılması kendisine farz olur. Sabi, bu namazların birer rekâtına yetişebilecek bir makanda ihtilam olur Bülûğa ererse bu namazlar kendisine farz olur.
Fakat Tahavi’hin bu izahı itirazlara hedef olmuştur: Sabah namazının bir rekâtına yeitişip ikinci rekâtı kılarken güneş doğarsa namaz fasit olur. Fakat güneş batmadan ikindi namazının bir rekâtına yetişen kimse diğer rekâtları kılarken güneş batsa namaza yetişmiş olur: Namazı eda olarak ifa edilmiş sayılır. (Bezl-ül-Mechüd c. 2, s. 204)
*
Âlâ bin Abdurrahman radıyallahu anhdan: öğle namazından sonra Enes bin Mâlik radıyallahu anhın yanına gittik. İkindi namazını kılmaya kalktı. Namazı bitirdiği vakit namazda aceleyi söyledik veya onu kendisi söyledi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini işittim, dedi.
“Bir kimse güneş sararıp şeytanın iki boynuzu arasına veya iki boynuzu üstüne varana kadar oturup o zaman kalkar, kuşun tane topladığı gibi dört rekât (ikindi namazını) Allah’ı az zikrederek kılarsa; işte o münafıkların namazıdır. Münafıkların namazıdır.” (Ebû Dâvûd, Salât, 5/413; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 34, n. 822, s. 434, c. 1; Tirmizî, Ebvâb’us-Salât, b. 120, n. 160, s. 31; Nesêi, n. 512)
Hadisin Açıklaması
Bu hadiste şeytanın boynuzundan ne kasdedilmiş olacağı hakkında ihtimalli izahlar yapılmıştır. Bu ihtimallerden akla en yakın olanı şudur. Güneşe tapanlar, şeytanın vesvesesi ile güneşe taparlar, onların güneşe tapması üç vakitte olur. Sabah güneş doğarken, öğlen zeval vaktinde, bir de güneş batarken güneş sararıp batmaya yaklaşınca putperestler ibadete hazırlanır. Onların bu tapması şeytanın vesvesesi ile olacağından sanki güneş şeytanın tepesinden doğmuş batarken de şeytanın tepesinden batmış gibi olur. (Bezl’ül-Mechud, Avnül MaTaud, Maalimüs-Sünne)
*
İbn-i Ömer radıyallahu anhdan:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “İkindi namazına yetişemeyen kimse (zararda) malını ve aile fertlerini kaybetmiş gibidir,” buyurdu.
Ebû Dâvud: Ubeydullah bin Ömer, Hemze ile “Ütira” dedi. Salim’in babası, Rasûlullah’tan naklen Vav ile Vütira dedi, diyor. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/414; Buharî, Kitâb’ul-Mevâkıt, b. 13, s. 138, c. 1; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 35, n. 626, s. 435, c. 1; Tirmizî, Kitâb’us-Salât, b. 128, n. 175, s. 330, c. 1; Nesêi, Kitâb’ul-Mevâkıt, b. 2, n. 479, s. 255, c. 1)
Hadisin Açıklaması
Bu hadis-i şerif ikindi namazını vaktinde kılmanın ehemmiyetini, vaktinden çıkarmanın tehlikesini göstermektedir. İkindi namazını geçiren kimse bütün servetini ve aile fertlerini kaybetmiş gibi olacağı bildirilerek bu gafletin acıklı sonucuna dikkatler çekilmiştir.
*
Velid’ten şöyle dediği rivâyet ediliyor. Ebû Âmr Evzaî diyor ki; O, (ikindi namazının geçtiği vakit) güneşi yeryüzünde sararmış olarak gördüğün zamandır. (Ebû Dâvûd, Salât, 5/415)
Hadisin Açıklaması
Bu tefsir, Ebû Âmr Evzâî’nin kendi mezhep görüşüne göredir. Güneşin sararmış olması, ikindi namazının ilk vaktinin çıkmış olduğunu gösterirse de, vaktin tamamen çıkmış, namazın vaktinden çıkarılmış olmasını gerektirmez.
Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları