İlçedeki Kitap Fuarında Nüfusun 6 Katı Kitap Okuyucuyla Buluştu

Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde bu yıl üçüncüsü düzenlenen kitap fuarında 300 bin kitap okuyucuyla buluştu.

Diyarbakır Valiliği, kaymakamlık ve belediye tarafından Çermik Spor Salonu’nda düzenlenen fuara 32 yazar ve 104 yayınevi katıldı.

İlçe nüfusunun 6 katı kitabın okuyucuyla buluştuğu fuarda, oyun ve beceri atölyeleri, palyaço gösterileri, açık hava sineması, konser ve yazar söyleşileri gibi etkinlikler de yer alıyor.

300 BİN KİTAP OKUYUCUYLA BULUŞTU

Çermik Kaymakamı Ramazan Polat, kitap fuarının bir hafta ziyarete açık olacağını belirterek, etkinliğin ilçeye fayda sağlayacağını söyledi. “50 bin nüfuslu ilçemizde 300 bin kitabı okuyucuyla buluşturuyoruz.” diyen Polat, fuarda öğrencilerin yazarlar ve sanatçılarla da bir araya geleceğini aktardı.

Polat, “Amacımız, ilçemizdeki öğrencilerimize umut taşımak.” dedi. Fuar kapsamında birçok etkinlik de düzenleneceğini dile getiren Polat, vatandaşları davet etti.

Gazeteci-yazar Aslan Değirmenci de gençlerle bir arada olmaktan ve kitapları onlarla buluşturmaktan mutluluk duyduklarını kaydetti.

“ÇOCUKLARIMIZI KİTAPLARLA BESLERSEK GELECEĞİMİZİN DAHA DOĞRU ADIMLARLA İLERLEMESİNİ SAĞLARIZ”

Diyarbakır ve Çermik’in önemine değinen Değirmenci, “Çocuklarımızı kitaplarla beslersek geleceğimizin daha doğru adımlarla ilerlemesini sağlarız. Bu bölgenin artık terörle anılmasını istemiyoruz. Bu etkinliklerle, kitap fuarlarıyla, şenliklerle anılmasını, yerel ve kültürel değerlerin ön plana çıkmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Değirmenci, son dönemde bölgede açılan kitap fuarlarının sayısındaki artışın mutluluk verdiğini ifade etti.

Fuarı ziyaret eden öğrencilerden Yusuf İlbey, etkinlikleri ve kitapları çok beğendiğini anlattı.

Ravza Karakaş da kitap fuarının çok eğlenceli geçtiğini, güzel vakit geçirdiklerini söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.