İlim Faydalı Hâle Nasıl Gelir?
Bilgi edinmek uğrunda yıllarını okul yollarına, kitap ve defter başında dirsek çürütmeye sarf eden nesillerimize; mutlaka, ilmi faydalı hâle dönüştüren sırrı, yani Allah ve Rasûlü’ne muhabbetle ittibâ hakîkatini öğretmek mecburiyetindeyiz.
Aksi hâlde, mevcut durumda da görüldüğü gibi, ahlâk bahsinde, güzel davranış hususunda, insâniyet yolunda elimizde kalan, acı bir yorgunluktan ibaret olur. Ardımızda bir fazîletler medeniyeti bırakacağımız yerde, bir insan mezbeleliği kalır!..
“Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur, sonunda kızgın ateşe girecektir.”(el-Ğâşiye, 3-4)
O hâlde, bilgi edinmek yolunda yıllarını okul yollarına, kitap ve defter başında dirsek çürütmeye sarf eden nesillerimize; mutlaka, ilmi faydalı hâle dönüştüren sırrı, Allah Rasûlü’ne muhabbetle ittibâ hakikatini öğretmek mecburiyetindeyiz. Aksi hâlde, mevcut tabloda da göründüğü gibi, ahlâk bahsinde, güzel davranış bahsinde, insâniyet yolunda elimize geçen, acı bir yorgunluktan ibaret kalır.
Hâsılı;
İlmin getireceği netice, yani faydalı ilimden insanın elde edeceği istifade; Cenâb-ı Hakk’a kullukta kurbiyet, yakınlık derecesi elde etmektir. İlmin faydası, kişiyi sâlih ameller işlemeye sevk etmesidir; kulluğunun huşûunu, kalbinin haşyetini, ürpertisini artırmasıdır. Bunu hâsıl edecek yegâne usul ise; Allah Rasûlü ile ülfetimizi, O’na muhabbet ve ittibâımızı artırmamızdır.
Fahr-i Kâinât Efendimiz gibi duâ edelim:
“Allâh’ım, faydasız ilimden, korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve icâbet edilmeyen duâdan Sana sığınırım.”(Müslim, Zikir, 73)
Yâ Rabbî!.. Kalplerimizi, Habîb-i Edîbin –sallâllâhu aleyhi ve sellem-Efendimiz’in feyiz ve rûhâniyetinden nasipdâr eyle!.. Cehlimizi ilm-i nâfî ile bertarâf eyle ve ilmimizi Hakk’a yakınlık istikametinde artır. Bizi, takvâ ile «mârifetullâh»a eren bahtiyar kullarından eyle!..
Âmîn!..
Kaynak: osmannuritopbas.com