İlim İzzete, Şiddet Zillete Götürür

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “İlim İzzete, Şiddet Zillete Götürür” başlığıyla yayınlandı.

“İlim İzzete, Şiddet Zillete Götürür” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde; İslam’ın ilim öğrenmeyi ve bilgi elde etmeyi emreden bir din olduğu belirtildi.

Hutbede, öğretmenlerin nebevî bir mirasa sahip oldukları haber verilerek, fertler ve toplumların öğretmenlerin eseri olduğu ifade edildi. Ayrıca öğretmenlerin önemine değinilerek, topluma olan katkılarına yer verildi.

22.11.2024 tarihli cuma hutbesi...

İLİM İZZETE, ŞİDDET ZİLLETE GÖTÜRÜR

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları günahlardan arındırıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur...”[1]

Okuduğum hadisi şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “İlim öğreten kimseye, öğrettiği ilimle amel edenlerin kazandıkları sevap kadar sevap verilir…”[2]

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam, ilim öğrenmeyi ve bilgi elde etmeyi emreden bir dindir. İslam, Allah’ın rızasına ulaştıran ilimlerle meşgul olmayı ibadet kabul etmiştir. İlim tahsil etmeyi, kadın erkek her Müslümana asli bir görev olarak yüklemiştir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’e ilk inen ayetin, اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذ۪ي خَلَقَۚ  “Yaratan Rabbinin adıyla oku!”[3] emri olması, bu hakikate işaret etmektedir.

İslam, eğitim ve öğretimin temeline; iyiliği, adaleti, merhameti, sevgi ve saygıyı koymuştur. İslam’a göre okumanın ve yazmanın amacı; insanlığa faydalı olmak, toplumların kalkınması için gayret göstermektir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir hadislerinde, خَيْرُ النَّاسِ أَنْفَعُهُمْ لِلنَّاسِ   “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.”[4] buyurmaktadır.

Değerli Müslümanlar!

Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü, öğretmenlerimiz üstlenmektedir. Allah Resûlü (s.a.s), إِنَّمَا بُعِثْتُ مُعَلِّماً “Ben ancak bir muallim olarak gönderildim.”[5] buyurarak, öğretmenlerin nebevî bir mirasa sahip olduklarını haber vermektedir. Evet, öğretmenler, insanların ruh ve ahlaki gelişmelerine katkı sağlayan, milletlerin geleceklerine yön veren müstesna şahsiyetlerdir. Fertler ve toplumlar, öğretmenlerin eseridir. Dolayısıyla dün olduğu gibi bugün de, Rabbimizin emaneti olan çocuklarımızın imanla, ibadetle, güzel ahlakla, saygı ve nezaketle buluşması öğretmenlerimiz eliyle gerçekleşecektir. Gençlerimizin; kendine, ailesine ve milletine faydalı bir nesil olarak yetişmeleri, öğretmenlerimiz marifetiyle mümkün olacaktır.

Kıymetli Müminler!

Branşı ne olursa olsun her öğretmen, öğrencilerinin milli ve manevi değerlerimizle, ahlaki ilkelerimizle donanması; Rabbini bilen, Peygamberini tanıyan, ahiret bilincine sahip, devletini ve milletini seven insanlar olarak yetişmesi için gayret etmelidir. Öğrencisine evladı gibi şefkatle muamele eden öğretmenlerin, öğretmenine anne babası gibi saygı gösteren öğrencilerin bulunduğu bir okul; mutlu bir ailenin, huzurlu bir toplumun ve neticede sevgi medeniyetinin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Yüce Rabbimiz, “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten meneden bir topluluk bulunsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir.”[6] buyurmaktadır. İşte tüm öğretmenlerimiz bu müjdeye nail olma imkânına sahip mübarek bir mesleğin mensuplarıdır.

Muhterem Müslümanlar!

Maalesef, Kur’an ve sünnetin rahmet yüklü mesajlarından uzaklaşıldığından dolayı yeryüzünde zulüm ve haksızlıklar günden güne artıyor. İslam’ın emrettiği ilim, irfan ve hikmetten mahrum kalındığı için sevgi ve saygı azalmaya, şiddet ve nefret çoğalmaya başladı. Gün geçmiyor ki, kadına, çocuğa, yaşlıya yönelik yüreklerimizi sızlatan bir şiddet haberi duymayalım. Oysaki yüce dinimiz İslam’a göre şiddet; zulümdür, Allah’ın haram kıldığı büyük bir günah, vebali ağır bir kul hakkı ihlalidir. Hiçbir mazeret, şiddeti meşru hale getiremez. Kimden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın şiddetin hiçbir çeşidi kabul edilemez. Rahmet ve barış dini İslam ile şiddet asla bir arada zikredilemez.

Aziz Müminler!

Gün; ilimle hikmeti, bilgiyle ahlakı buluşturma günüdür. Zaman; ailemizi ve çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan ve batıl ideolojilerden koruma zamanıdır. Vakit; her türlü teknolojiyi ve çağın imkânlarını kullanarak ülkemizi ve milletimizi güçlü kılma vaktidir.

Bu vesileyle bugünlere gelmemize vesile olan bütün öğretmenlerimizi, Kur’an kursu öğreticilerimizi ve hocalarımızı hürmet ve minnetle yâd ediyor; ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık ve afiyet diliyorum.

Dipnotlar:

[1] Âl-i İmrân, 3/164. [2] İbn Mâce, Sünnet, 20. [3] Alak, 96/1. [4] Kudâî, Müsnedü’ş-şihâb, I, 365. [5] Dârimî, Mukaddime, 32. [6] Âl-i İmrân, 3/104.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.