İlk Nikah Nasıl Kıyıldı?
İslam’a göre ilk nikah nasıl kıyıldı? İlk evlilikte verilen mehir neydi? İlk nikah ve ilk evlilik: Hz. Adem ile Hz. Havva’nın (a.s.) evlenmesi.
İbn-i Abbas’tan (a.s.) rivâyet edilir:
Cenâb-ı Hak, Havvâ vâlidemizi (a.s.), Hazret-i Âdem’in (a.s.) sol kaburga kemiğinden yarattı. Âdem (a.s.) o esnâda uyumaktaydı. Uyanıp yanında bir filiz gibi Havvâ’yı (a.s.) görünce, kalbi ona aktı ve elini uzattı. Melekler:
“–Yâ Âdem, dokunma ona! Henüz nikâhın kıyılmadı!..” dediler.
Bundan sonra Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havvâ’nın (a.s.) nikâhları kıyıldı. Mehir olarak da, Hazret-i Muhammed Mustafâ’ya (s.a.v.) üç kere salavât-ı şerîfe getirildi. Bu, Allah huzûrunda ve Muhammedî hakîkat önünde ilk nikâhın başlangıcı oldu.[1] Böylece nikâh, Hazret-i Muhammed Mustafâ’ya (s.a.v.) salevât ile ulvî bir mânâ kazandı. Rahmet, bereket ve feyiz tecellîleri ile doldu.
Hazret-i Ömer’in rivâyetine göre Âdem (a.s.), bir müddet sonra cennetten çıkarılmasına sebeb olan zellesi dolayısıyla da affı için Hazret-i Muhammed Mustafâ’yı (s.a.v.) vesîle ederek Cenâb-ı Hakk’a şöyle yalvardı:
“–Yâ Rab! Muhammed hakkı için Sen’den beni bağışlamanı istiyorum!..”
Allah Teâlâ (çok iyi bildiği hâlde, biz kullarına da mâlum olsun diye):
“–Ey Âdem! Henüz yaratmadığım hâlde Muhammed’i sen nasıl bildin?” diye sordu. Âdem (a.s.):
“–Yâ Rab! Sen beni yed-i kudretinle yaratıp bana rûhundan üfürdüğünde başımı kaldırdım. Arşın sütunları üzerinde «Lâ ilâhe illâllâh Muhammedü’r-Resûlullah» cümlesinin yazılı olduğunu gördüm. Bildim ki Sen, ismine ancak mahlûkâtın en sevimlisini izâfe edersin!..” dedi. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak:
“–Doğru söyledin ey Âdem! Hakîkaten O, Bana mahlûkâtın en sevgili olanıdır. (Duâ edeceğin zaman) O’nun hakkı için Bana duâ et! (Çünkü şu an O’nun hakkı için ettiğin duâ sebebiyle) Ben seni bağışladım! (Bilesin ki), şâyet Muhammed olmasaydı, seni yaratmazdım.” buyurdu. (Hâkim, II, 672/4228; Beyhakî, Delâil, V, 488-489)
Dipnot:
[1] Bkz. Kastalânî, Mevâhib-i Ledünniye, İstanbul 1984, I, 24; İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, VIII, 430, (Duhân, 54); M. Sâmi Ramazanoğlu, Musâhabe, IV, 9.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ramet Peygamberi, Erkam Yayınları