İlk Vakıf Nasıl Kuruldu?

Vakıf

Binlerce yıldır insaların istifade ettiği vakıfların temeli İbrâhîm -aleyhisselâm- zamanına kadar uzanır. İlk vakıf kurulmasına vesile olan hadise şu şekilde nakledilir.

İbrâhîm -aleyhisselâm- ateşe atılarak nefsinden, kurban emri ile de evlâdından imtihan görmüş, tevekkül ve teslîmiyeti, O’na her iki imtihanı da kazandırmıştı. Sıra servetten imtihana geldi. Bir rivâyete göre İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın 12.000 hayvandan oluşan sürüleri vardı. Bu sürüleri koruyan pek çok da muhâfız köpeği vardı. Dünyâya râm olanları tahkîr için köpeklerin boyunlarına altından tasma taktırırdı. Cebrâîl -aleyhisselâm-, insan kılığında geldi:

“–Bu sürüler kimin?” diye sordu.

İbrâhîm -aleyhisselâm-:

“–Rabbimin. Ben de emânetçisiyim!” dedi.

Cebrâîl -aleyhisselâm-:

“–Bana satar mısın?” dedi.

İbrâhîm -aleyhisselâm-:

“–Rabbimi bir kere zikret üçte birini, üç kere zikret; tamamını vereyim!” dedi.

Cebrâîl -aleyhisselâm-:

dedi. İbrâhîm -aleyhisselâm-:

“–Al, hepsi senin, al, götür!” dedi.

Cebrâîl -aleyhisselâm-:

“–Ben meleğim, alamam!” dedi.

Bunun üzerine İbrâhîm -aleyhisselâm-:

“–Sen meleksen, ben de “Halîl”im. Verdiğimi geri alamam!” dedi.

Nihâyet İbrâhîm -aleyhisselâm- sürüleri sattı. Geniş bir arâzî aldı. Onu müs­lümanların istifâdesi için vakfetti. Böylece vakıf,[1] İbrâhîm -aleyhisselâm- ile baş­lamış oldu.

Allâh’ın Halîl’i olan İbrâhîm -aleyhisselâm-, Allâh için bütün serve­tini bir anda fedâ ederek malından da imtihan vermiş, “gerçek dost” (Halîl) oldu­ğunu ispat etmişti. İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın bu husûsiyeti âyet-i kerîmede şöyle beyân edilmiştir:

“Bir zaman Rabbi, İbrâhîm’i bir takım kelimelerle (emir ve yasaklarla) imtihan etmiş, İbrâhîm de onları tamâmen yerine getirmişti…” (el-Bakara, 124)

[1] Vakıf: Yaratan’dan ötürü yaratılanlara merhamet, şefkat ve sevginin müesseseleşmiş şeklidir. Diğer bir ifâdeyle, Allâh’a adanan, temlîk ve temellükten men edilen mülkiyetlerdir. Temlîk, mülk olarak verme, satma; temellük ise mülk edinme, sâhiplenme, kendine mal etme mânâlarına gelir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Kur'ân-ı Kerim Işığında Nebiler Silsilesi – 1