İlmin Onda Dokuzu Gitti
Abdullah bin Mes‘ûd -radıyallâhu anh “İlmin onda dokuzu gitti” derken neyi kastetmiştir?
Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- vefât edince, Abdullah bin Mes‘ûd -radıyallâhu anh-;
“–İlmin onda dokuzu gitti.” dedi.
Sahâbe de kendisine;
“–Daha içimizde âlimler var!” dediler.
O ise;
“–Ben mârifet ilminden bahsediyorum.” dedi.
Zihne depo edilen bilgi ile, kalpte hazmedilen ilim arasındaki fark da «ihsan»dır.
İlim, Allâh’ın bir sıfatıdır. Kul, Allâh’ın verdiği bilgilere ilâve olarak yine Allah’tan «ihsan» duygusu lutfedilmesi ile ârif hâline gelir. Mârifetten, yani Allâh’ı tanıyabilmekten hisse almaya çalışır.
Her medeniyet, kendi insan tipini inşâ eder.
İslâm medeniyetinin inşâ etmeyi gaye edindiği insan tipi, ihsan sahibi insandır.
Peygamberimiz, tebliğ ederken kendisine sorarlardı:
“–Ey Kureyşli kardeş! Sen nelere davet ediyorsun?
Rasûlullah Efendimiz şu âyeti okurdu:
“Muhakkak ki Allah;
- Adâleti, ihsânı ve muhtaç oldukları şeyleri yakınlara vermeyi emreder.
- Hayâsızlığı, çirkin işleri, zulüm ve haddi aşmayı yasaklar.
Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (en-Nahl, 90)
Onlar da şu itirafta bulunurlardı:
“–Ey Kureyşli kardeş! Vallâhi Sen bizi en üstün ahlâka ve en güzel amellere davet ettin!” (İbn-i Esîr, Üsdü’l-Ğâbe, V, 250-251; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, III, 187-189)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2023 Ay: Ocak, Sayı: 215
YORUMLAR