İmam Busiri’nin Peygamberimizin Huzurunda Okuduğu Kaside
İmâm Bûsîrî’nin vücûdunun yarısı felç olunca yazıp rüyâsında görünce, Hazret-i Peygamber’e (sav.) okuduğu kasîde...
İmâm Bûsîrî’nin Rasûlullâh muhabbeti de zikre değerdir:
İMAM BUSİRİ’NİN, HZ. PEYGAMBER’İN HUZURUNDA OKUDUĞU KASİDE
Meşhur Kasîde-i Bür’e şâiri İmâm Bûsîrî bir gün evine giderken yolda nûr yüzlü bir pîr-i fânîye rastlar. Yaşlı zât ona:
“–Yâ Bûsîrî! Bu gece rüyânda Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i gördün mü?” diye sorar. İmâm Bûsîrî:
“–Hayır, görmedim.” diye cevap verir.
Pîr-i fânî, bu kısa konuşmanın ardından başka bir şey söylemeden ayrılır. Fakat onun bu sözleri İmâm’ın gönlündeki Hazret-i Peygamber’e olan aşk ve muhabbeti coşturur. O gece İmâm, rüyâsında Hazret-i Peygamber’i görür ve uyanınca gönlünün neş’e ve huzurla dolduğunu fark eder. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i medheden ve nice Peygamber âşıklarını muhabbet deryâsına gark eden birçok medhiyeler yazar.
Bir müddet sonra vücûdunun yarısı felç olur. Yürüyemez ve hareket edemez hâle gelir. O zaman meşhur Kasîde-i Bür’e’yi yazıp bununla Cenâb-ı Hak’tan şifâ diler. Kasîdeyi bitirdiği gece rüyâsında Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i görür ve kasîdeyi O’na okur. Kasîdenin tamamen okunmasından sonra Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, mübârek elleriyle İmâm Bûsîrî’nin felçli uzuvlarını mesheder. Ne derin bir muhabbetin eseridir ki, İmâm Bûsîrî, uyandığı zaman hastalığının zâil olduğunu görür ve Allâh’a şükreder.
O gecenin sabahında sıhhatine kavuşmuş olarak sürûr içinde câmiye giderken, yolda Şeyh Ebu’r-Recâ Hazretleri’ne rastlar. Hazret ona:
“–Yâ Bûsîrî! Fahr-i Âlem’i medhettiğin kasîdeyi okur musun?” der.
İmâm Bûsîrî:
“–Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i medheden kasîdelerim pek çok. Hangisini istiyorsunuz?” diye sorar.
Şeyh Ebu’r-Recâ:
“–Hazret-i Peygamber’in huzûrunda okuduğunu istiyorum. Çünkü Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bu kasîdeden çok memnûn olduğunu gördüm.” der.
Bu kasîdeyi henüz hiç kimsenin duymadığını bilen İmâm Bûsîrî hayretler içinde kalır.[1]
Dipnot:
[1]. Bkz. İlhan Armutçuoğlu, Kasîde-i Bürde Manzum Tercümesi, Konya 1983, s. 7-10.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları