İmam Gazali’nin Nefse Dair İkazları

İMAN

İmâm Gazâlî’nin (nasihat olarak) nefse dair ikaz ve telkinleri şunlardır...

İmâm Gazâlî Hazretleri’nin şu nasîhatleri ne güzeldir:

İMAM GAZALİ’NİN NEFSE DAİR İKAZ VE TELKİNLERİ

“Her mü’min, sabah namazını kıldıktan sonra ve güne başlamadan evvel, bir süre nefsi ile başbaşa kalıp, onunla bâzı sözleşmeler yapmalı ve birtakım şartlar üzerinde anlaşmalıdır. Nitekim bir tüccar da sermâyesini ortağına teslîm etmek durumundaysa onunla böyle sözleşme yapar. Bu arada ona bâzı îkazlarda bulunmayı da ihmâl etmez. İnsan da nefsine şu îkaz ve telkinlerde bulunmalıdır:

«–Benim sermâyem ömrümdür. Ömrüm gidince anaparam da gider ve artık kâr ve kazanç son bulur. Fakat bu başlayan gün, yeni bir gündür. Allah Teâlâ bugün de bana müsâade ederek ikramda bulundu. Eğer beni öldürseydi, elbette bir günlüğüne de olsa geri gönderilip burada devamlı sâlih ameller ve çeşitli hayırlarda bulunmayı temennî edecektim. Şimdi kabûl et ki öldürüldün ve geri çevrildin. O hâlde bugün günah ve mâsıyete kat’iyyen yaklaşma ve sakın ola ki bugünün bir ânını bile boşa geçirme. Zîrâ her nefes, paha biçilemeyen bir nîmettir.

İyi bil ki bir gün, gece ve gündüzüyle yirmi dört saattir. Kıyâmet günü insanoğlunun önüne her gün için yirmi dört tâne kapalı kutu getirilir. Kutunun birini açıp, o saatte yaptığı amellerin mükâfâtı olarak, içinin nûr ile dolu olduğunu görünce, Allâh’ın lûtfedeceği mükâfâtı düşünerek kul öyle sevinir ki, bu sevinci cehennem halkı arasında paylaştırılsa, cehennemin acısını duymaz olurlardı. İkinci kutuyu açtığında, bundan karanlık ve pis kokular çıkar ki, bu da isyân ile geçirdiği saattir. Buna da öyle üzülür ki, eğer bu üzüntü cennet halkına dağıtılsaydı, kederlerinden cennetin zevkini alamazlardı. Üçüncü bir kutu daha açılır ki, içi tamâmen boştur. Bu da uyku veya mübah şeylerle geçirdiği saattir. Fakat küçük bir hayrın ecrine dahî şiddetle ihtiyaç duyulan o günde, imkânı olduğu hâlde büyük bir kazancı kaybeden tüccarın hasreti gibi ve hattâ çok daha fazla nedâmet ateşiyle yanar ve o saati boşa geçirmesinin acısıyla kıvranır durur.

O hâlde; ey nefsim! Fırsat eldeyken sandığını iyi doldur, sakın boş bırakma. Tembelliğe düşme, yoksa yüksek derecelerden düşersin!»”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları