İmam Malik’in Hadislere Hürmeti

PEYGAMBERİMİZ

İmam Malik Hazretleri’nin hadislere olan hürmeti nasıldı?

İmâm Mâlik, gençliğinden itibâren Hazret-i Peygamber’in hadîs-i şerîflerine hürmette son derece titiz davranırdı.

İMAM MALİK HAZRETLERİ’NİN HADİSLERE HÜRMETİ

İmâm Mâlik, hadisleri doğru bellemek için tâzîm içinde olmakla birlikte huzur ve sükûnetle dinlemeye de çok ehemmiyet verirdi. Bu sebeple hadîs-i şerîfleri ayakta iken dinlemez, sıkıntılı, üzüntülü, kararsız bir hâlde iken hadis dersi almazdı. Hadîs-i şerîfler husûsunda bir hatâya düşmekten korkardı. Bir gün ona:

“–Amr bin Dinar’dan hadîs dinledin mi?” diye sorulunca şöyle cevap vermişti:

“–Onu hadîs rivâyet ederken gördüm, insanlar ayakta durmuşlar, yazıyorlardı. Ben ise Rasûl-i Ekrem’in hadîs-i şerîflerini ayakta yazmayı hoş görmedim.”

İmâm Mâlik, heybetli olduğu kadar bütün ahvâlinde ve dersinde son derece güzel bir ahlâk üzereydi. Gerek meseleler hakkında fetvâ verirken, gerekse de Hazret-i Peygamber’den hadîs-i şerîf naklederken yüzü parlak bir hâl alırdı. Hazret-i Peygamber’in hadîs-i şerîflerini rivâyet edeceği zaman abdest alır, hazırlanır, en güzel elbiselerini giyerdi. Kürsüsüne ancak hadîs-i şerîf okutacağı zaman otururdu.

İnsanlar evine geldiğinde hizmetçisi çıkar, onlara şöyle derdi:

“–İmâm; «Hadîs mi dinlemek istiyorsunuz, yoksa fıkhî bir mesele mi soracaksınız?» diye soruyor.” derdi. Eğer fıkhî mesele soracaklarsa, İmâm dışarı çıkar, sorularına cevap verirdi. Şayet hadîs-i şerîf dinlemek istiyorlarsa, o zaman onlara, «Oturun!» derdi. Hemen gider, gusleder, güzel kokular sürünür, yeni elbiseler giyer, sarığını sarar, kürsüye çıkar ve huşû içinde hadîs dersi verirdi. İçeride öd ağacı yakılır, hadîs-i şerîf dersi bitinceye kadar buhurdanlık etrâfa güzel râyihalar saçardı.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları