İmam Malik’in Peygamberimize Hürmeti

PEYGAMBERİMİZ

İmam Malik Hazretleri’nin Peygamber (sav.) Efendimiz’e olan hürmeti şöyle idi...

Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, ümmetinin kendisine duyduğu derin aşkına işâretle:

“Ümmetim içinde beni en çok sevenlerin bir kısmı benden sonra gelenler arasından çıkacaktır. Onlar beni görebilmek için mallarını ve âilelerini fedâ etmeye can atarlar.” buyurmuştur. (Müslim, Cennet, 12; Hâkim, IV, 95)

İMAM MALİK’İN PEYGAMBERİMİZE HÜRMETİ

İşte bu yüzden asr-ı saâdetten günümüze kadar Allâh ve Rasûlü’nün muhabbetiyle kavrulan nice Hak dostları gelmiştir. Bunlardan birkaç misal şöyledir:

Abdullâh bin Mübârek anlatıyor:

İmâm Mâlik’in yanındaydım. Bize Allah Rasûlü’nün hadîs-i şerîflerinden naklediyordu. Bu esnâda bir akrep gelip onu defalarca soktu. Rengi değişiyor, sararıyor, ancak Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hadîsini kesmiyordu. Ders bitip de insanlar dağıldıktan sonra ona dedim ki:

“–Ey Ebû Abdullâh! Bugün sende bir gariplik gördüm?”

“–Evet.” dedi. “Bir akrep beni defâlarca ısırdı, hepsine de sabrettim. Buna ancak Rasûlullâh’a olan muhabbet ve tâzîmim sebebiyle dayandım.” (Münâvî, III, 333; Süyûtî, Miftâhu’l-Cennet, s. 52)

İmâm Mâlik -rahmetullâhi aleyh-, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile aynîleşmenin vecdi içinde yaşardı. Efendimiz’in rûhâniyetine hürmeten, Medîne-i Münevvere’de hayvan üzerine binmezdi, def-i hâcete çıkmazdı. Ravza’da imam iken hep kısık sesle konuşurdu. Devrin halîfesi Ebû Câfer Mansur yüksek sesle konuşunca:

“–Yâ Halîfe! Bu mekânda sesini kıs! Allâh’ın ihtârı senden çok daha fazîletli insanlar üzerine indi.” buyurmuş ve şu âyet-i kerîmeyi okumuştu:

Ey îmân edenler! Seslerinizi Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’le yüksek sesle konuşmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.” (el-Hucurât, 2)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları