İmam Maturidi Çalıştayı Düzenlenecek

İmam Mâtürîdî ve savunduğu düşüncelerin günümüzde doğru anlaşılması, doğru yorumlanması ve geniş kitlelere etkin bir şekilde sunulması amacıyla 25-27 Ekim 2018 tarihleri arasında Ankara’da "Kayıp Aydınlanmanın İzinde: Uluslararası İmam Mâtüridi Çalıştayı" düzenlenecek.

Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı tarafından 25-27 Ekim tarihleri arasında Ankara'da "Uluslararası İmam Matüridi Çalıştayı" düzenlenecek.

Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı Başkan Yardımcısı ve Çalıştay Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Abdullah Çalışkan, Ehl-i Sünnet kelamının kurucularından Ebu Mansur el-Matüridi'nin İslam dünyasında 10. yüzyılda başlayan büyük aydınlanmanın merkezinde duran bir İslam bilgini olduğunu ifade etti. Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslamın temel dini disiplinlerden kelam, tefsir ve fıkıh usulüne dair görüşleriyle birleştirici bir din anlayışının çerçevesini çizmiş ve kendisinden sonra gelecek nesillerin önünü aydınlatmıştır. İslamı aklın ve fıtratın dini olarak tanımlayan; dinin dayandığı esaslar itibariyle rasyonel gücünü bir 'dağ'dan daha sağlam gören; din üzerinden parçalanmayı 'aşırılık'lar bağlamında eleştiren; iman dairesindeki herkese nihai hedef olarak 'barışı/esenliği' gösteren; İslamın kurtarıcı/esenliğe götüren mesajını 'hakikat' zemininde herkese bildirmeyi bir görev addeden İmam Matüridi'nin, dinin birleştirici değil parçalayıcı bir kimlik olarak iş gördüğü, alt kimlikleri kendi bünyesinde toparlayıp birleştiren değil aksine daha da bölen ve çatıştıran bir enstrümana dönüştürüldüğü 21. yüzyıl insanına verecek çok mesajı bulunmaktadır. İmam Matüridi ve savunduğu düşüncelerin günümüzde doğru anlaşılması, doğru yorumlanması ve geniş kitlelere etkin bir şekilde sunulması, içinde yaşadığımız çağın sorunlarının üstesinden gelebilme ve İslam dünyasının birlikteliğine zarar veren algı ve yorumlara karşı durabilme noktasında önemli bir rol oynayacaktır."

ÇALIŞTAYA 48 BİLİM İNSANI KATILACAK

Çalıştayın başkanlığını Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün'ün yaptığını dile getiren Çalışkan, şu bilgileri paylaştı:

"Çalıştaya ABD, Almanya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'dan 6, ülkemizin çeşitli üniversitelerinden de 42 olmak üzere toplam 48 bilim insanı katılacaktır. Toplantıda İmam Matüridi'nin düşünceleri 4 ana tema üzerinde müzakere edilecektir: akıl, adalet, hikmet ve özgür irade. Çalıştayın ilk gününde ABD Emory Üniversitesinden Dr. Philip C. Dorroll, Matüridi'de Metafizik Tasavvur: Adalet ve Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hülya Alper'in ise Matüridi'de Epistemolojik Tasavvur: Akıl konu başlığı ile sunacakları tebliğ müzakere edilecektir. Çalıştayın ikinci gününde ise Harran Üniversitesinden Dr. Sami Şekeroğlu Matüridi'de Ahlaki Tasavvur: Hikmet ve Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Sönmez Kutlu'nun Matüridi'de İnsan ve Toplum Tasavvuru: Özgür irade konu başlıklarında sunacakları tebliğler müzakere edilecektir.

Çalıştay için "www.maturidi.org" internet sitesinin hizmete girdiğini anlatan Çalışkan, çalıştayın son günü yapılacak basın toplantısı ile Türkçe, İngilizce, Rusça, Arapça, Fransızca ve Farsça dillerinde hazırlanmış sonuç bildirgesi ulusal ve uluslararası basın ile paylaşılacağını söyledi.

Çalıştayda sunulan tebliğlerin kitap haline getirilerek yine bu dillerde yayımlanacağını kaydeden Çalışkan, dinleyici olarak çalıştaya katılmak isteyenlerin en geç 15 Ekim 2018 tarihine kadar "www.maturidi.org" adresinden başvuru yapabileceğini bildirdi.

Çalıştayın ana destekçisinin Kültür ve Turizm Bakanlığının olduğunu dile getiren Çalışkan, "Ankara Kalkınma Ajansı, TİKA, Öz Orman-İş Sendikası, Adnan Kahveci Vakfı, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Keçiören Belediyesi, Mamak Belediyesi ve Türk Hava Yolları da çalıştayı desteklemektedir. TRT ve Anadolu Ajansı da çalıştayın ve sonuçlarının ulusal ve uluslararası düzeyde duyurulması için gereken tüm desteği vermektedir." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.