Îmân Edenler Arasında En Üstün Îmâna Sahip Olanlar Kimlerdir?
Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve sahabe arasında geçen ibretlik hadise...
Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallâhu anh- anlatır:
Bir adam Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e;
“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Sen’i görene ve Sana îmân edene müjdeler olsun!” dedi.
Rasûlullah Efendimiz;
“–Beni görüp de bana îmân edene müjdeler olsun!” dedikten sonra;
“Beni görmeyip de bana îmân edene de müjdeler olsun, sonra yine müjdeler olsun, sonra yine müjdeler olsun!..” buyurdu. (Ahmed, XVIII, 211, No: 11673; Ayr. Bkz. XXVIII, 611, No: 17388)
Diğer sahâbîlerin rivâyetlerinde ise; yedi kere müjdelediği zikredilmiştir. (Ahmed, XX, 37, No: 12578; XXXVI, 453-454, 547, No: 22138-9, 22214)
ÎMÂN EDENLER ARASINDA EN ÜSTÜN ÎMÂNA SAHİP OLANLAR KİMLERDİR?
Benzer bir kıssa da şöyledir:
“Bir gün Peygamber Efendimiz’le beraber oturuyorduk. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir ara;
«–Söyleyiniz, îmân edenler arasında en üstün îmâna sahip olanlar kimlerdir?» diye sordu.
Ashab; önce melekleri, sonra peygamberleri ve daha sonra da şehidleri en üstün îmâna sahip kimseler olarak zikrettilerse de Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- her defasında;
«–Evet, onlar öyledir ve bu onların haklarıdır. Allah onları öyle bir mertebeye çıkarmışken bu pâyenin onlara verilmesini ne engelleyebilir? Ama ben bunları sormuyorum.» buyurdu.
Ashab;
«–Öyleyse kimler olduğunu siz söyleyiniz yâ Rasûlâllah!» deyince Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
«–Onlar, şu an babalarında ve atalarında meknûz olan bazı kimselerdir ki; benden sonra gelecekler, beni görmedikleri hâlde bana îmân edecekler, beni tasdik edecekler ve Kur’ân’ı okuyup muhtevâsıyla amel edecekler.
İşte îmân edenler içinde en üstün îmâna sahip olanlar bunlardır.»” (Hâkim, IV, 96/6993; Heysemî, X, 65)
Rasûlullah Efendimiz’in âhirzamanda İslâm’ı yaşatan, sünneti ihyâ eden nesillere dair daha birçok müjdeleri vardır. Bu müjdeleri ifade ederken, onları fazîlet ve gayrette âdetâ sahâbe ile yarıştıran bir üslûbu tercih ettikleri görülmektedir.
Bir başka hadîs-i şerifte de şöyle buyurulur:
“Benim ümmetimin misâli, yağmurun misâli gibidir:
- Evveli mi daha hayırlıdır, sonu mu daha hayırlıdır bilinmez!
- (Yani evveli de hayırlıdır, sonu da hayırlıdır.)” (Tirmizî, Edeb, 81/2869; Ahmed, III, 130)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2022 Ay: Ağustos, Sayı: 210