İman, İbadet ve Ahlak Arasındaki İlişki Nedir?
İyi ahlâklı olmada inanç ve ibadetin rolü nedir? İnancımızın ve ibadetlerimizin maddi, manevi yansımaları nelerdir? İman, ibadet ve ahlak arasındaki ilişki...
Gerçek bir inanca sahip olan insan, bütün davranışlarının Allah tarafından görüldüğüne ve bunların görevli melekler tarafından da yazıldığına inanır. Dünyada yaptığı her iş ve davranışın kıyamet gününde kendisinden sorulacağını bilir. İyilik yapanların bunun mükâfatını göreceğine, kötülük edenlerin de cezasını çekeceğine kesinlikle inanır.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür.” (Zilzal Sûresi, 7-8)
Bu inanç, insanı kötülüklerden uzaklaştırır ve iyilik yapmaya yöneltir. Kalbinde böyle bir inanç ve sorumluluk duygusu taşımayan kimselerden ise kendi çıkarları olmadıkça iyilik beklenmez, bunlar fırsat bulunca her türlü kötülüğü yapabilirler.
Halbuki kalbinde sağlam bir inanç taşıyan bir müslüman bütün davranışlarına dikkat eder. Kimseye kötülük yapmaz. Elinden geldiği kadar iyilik etmeye çalışır. İbadetler, hem kalbimizdeki imanı güçlendirir, hem de iyi ahlâklı olmamızı sağlar.
Beş vakit namaz, bize daima Allah’ı hatırlatır, her türlü çirkin davranışlardan vazgeçirir. Oruç, şefkat ve merhamet duygularını geliştirir, elimizi haramdan, dilimizi yalandan korur. Zekât cimrilikten kurtarır, başkalarına karşı iyilik ve yardımseverlik duygularını geliştirir, topluma faydalı bir insan haline getirir.
Böylece, ibadetlerle beslenen iman, organlarımızda iyi ahlâk meyvelerini vermiş ve insan gerçek değerini kazanmış olur. İyi ahlâk sahibi olmayanlar ise çiçek ve yaprak açmayan meyvesiz ağaç gibidirler.
YORUMLAR