İmtiyazlı Kul Olur mu?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kullar arasında kendisinin ya da bir arkadaşın imtiyazlı olmasını uygun görmüyor ve Allah'ın da bunu sevmeyeceğini açıklıyor.
Bir sefer esnâsında, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, ashâbından koyun kesip pişirmelerini istemişti. Sahâbeden biri:
“–Yâ Rasûlâllah, onu ben keseyim.” dedi.
Başka biri:
“–Yâ Rasûlâllah, yüzmesi de benim vazifem olsun.” dedi.
Bir başkası da:
“–Yâ Rasûlâllah, pişirmesi de bana âit olsun.” dedi.
Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:
“–O hâlde odun toplamak da bana âit olsun.” buyurdu.
Sahâbîler:
“–Yâ Rasûlâllah! Biz onu da yaparız, Siz yorulmayınız.” dedilerse de Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Sizin, benim işimi de yapabileceğinizi biliyorum. Fakat ben, size göre imtiyazlı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Çünkü Allah Teâlâ, kulunun, arkadaşları arasında imtiyazlı durumda olmasını sevmez.” buyurmuştur. (Kastallânî, el-Mevâhibü’l-Ledünniyye, Mısır 1281, I, 385)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları