İnsanı Efendi Kılan Hizmet
Hizmet ehli, zâhiren bir makama gelememiş görünse bile hakikatte bulunduğu kadirşinas çevre içinde saygı, sevgi ve itibar gören “ünvansız bir lider”dir. O liderler ki toplumun dertlerine ve ihtiyaçlarına çare olma adına bir gayretin içinde bulunurlar.
Dergâh arkadaşları Sultânu’l-ârifîn Mahmud Sâmi Efendi’nin gençlik günlerini şöyle anlatıyor:
“Dergâhtaki umûmî hizmetlerin yanında, daha husûsî hizmetler gerektiğinde, genç Sâmi Efendi ilk koşanlardan olurdu. Yaşlı mürîdler, hasta ihvan, hep Sâmi Efendi’nin candan hizmetleriyle perverde oluyorlardı. Şeyhi Muhammed Es’ad Erbili Efendi’nin mürîdleri arasında, mânevî derecesi çok ilerilerde olan Cide Müftüsü Hüseyin Efendi de bulunmakta idi. Hayli yaşlanmış olan müftü efendi hastalanmış, bakımı da çok güç hâle gelmişti. Dergâhta, bu yaşlı zâtın memleketine, evlâtlarının yanına gönderilmesi istenince Sâmi Efendi (kuddise sirruh):
“Müsâade edilirse bu mübârek zâtın bakım ve hizmetini yapmak isterim!” dedi ve bu hizmeti de büyük bir edep ve hassâsiyetle îfâ etti.
Bu hâlis niyet ve nâzik hizmetin karşılığı olarak da müftü efendinin şu duâsına mazhar oldu:
“Allâh’ım! Bu yaşıma kadar bu kuluna ikram ettiğin mânevî lûtuf ve ikramların hepsini aynen bu genç evlâdımıza da ikram eyle…”[1]
ÜNVANSIZ LİDERLER
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem)’nün “Kavmin efendisi onlara hizmet edendir”[2] sözü hiç şühesiz birçok hikmeti ihtivâ eder. Bunlardan ikisine dikkat çekecek olursak:
1- Lider konumunda olan kimse, hizmet ehli olmalıdır ve sorumluluğu altında bulunan kimselerin dertlerine ve ihtiyaçları çare olma adına bir gayretin içinde bulunmalıdır.
2- Allah bir kimseye hizmet etme imkânı verdi ise onu zamanla bulunduğu topluluk içinde “Efendi”/Lider insan kıvamına getirecektir.
Hizmet ehli, zâhiren bir makama gelememiş görünse bile hakikatte bulunduğu kadirşinas çevre içinde saygı, sevgi ve itibar gören “ünvansız bir lider”dir. Kadr ü kıymet bilmeyen kimseler ise böyle hizmet erlerine layık olmadığından, çoğu kez bu gibi kıymetlerden mahrum kalırlar.
[1] Bk. Hasan Kâmil Yılmaz, Altın Silsile, s. 231.
[2] Beyhakî, Şuab, I, 334; Deylemî, Firdevs, II, 324.
Kaynak: Dr. Adem Ergül, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları