İnsanı En Çok Meşgul Eden Şey
Gönülleri en çok meşgul eden, gaflete düşüren ve ibâdetlerin mânevî feyzinden mahrum eden şeylerden bir tanesi de dünya sevgisi ve mal kazanma hırsıdır.
İnsanın dünya sevgisi ve mal kazanma zaafını, Yüce Rabbimiz şöyle beyân buyurmaktadır:
“Rabbi, insanı denemek için ikram ve değer verip, nimetlere garkedince o: «Rabbim bana değer verdi.» der. Ama yine denemek için nasibini daraltınca o: «Rabbim beni zelil, perişan etti.» der. Hayır! Siz (Allâh’tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama) yetime değer verip ikram etmezsiniz! Muhtaçları doyurmaya teşvikte bulunmazsınız. Mîrasları helâl-haram demeden ne gelse yersiniz. Zîrâ mal mülk sevgisi bütün benliğinizi kaplamıştır!” (el-Fecr, 15-20)
Niceleri vardır ki, ömür sadağında bulunan altın değerindeki zaman oklarını böyle boş yere tüketmiştir. Aynen çocukların oyuncaklara kanıp zaman tüketmesi gibi... Dolayısıyla aslı bırakıp hayâlin peşinde koşmak; ömrü ziyan edip eli boş ve kalbi karanlık kalmaktan başka bir şey değildir.
Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Kimin arzusu âhiret olursa, Allah onun kalbine zenginliğinden koyar ve işlerini derli toplu kılar, artık dünya ona hakir gelmeye başlar. Kimin hedefi de dünya olursa, Allah onun iki gözünün arasına fakirliğini koyar, işlerini de darmadağınık eder. Netice olarak, dünyadan da eline, kendisine takdir edilmiş olandan fazlası geçmez.” (Tirmizî, Kıyâmet, 30/2465)
Hazret-i Mevlânâ -kuddise sirruh-, dünya menfaatlerine aldanarak ömrünü iflâsa sürükleyenler hakkında şöyle buyurur:
“İnsana ne oluyor da altının, dünya malının kölesi oluyor? Hak yolunda harcanmayanlar nedir? Neyi ifâde eder? Dünya malının esiri olarak onun kapısında yılan gibi kıvrılıp yerlerde sürünmek zilleti, insanı göklere (yani âhirete) eli boş gönderen bir sefâlet sebebi değil de nedir?!.”
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hakk'a Adanmış Gençlik, Genç Kitaplığı.