İnsanı Helak Eden Şeyler
İinsanı helak eden günahlar nelerdir? İşte insanı helak eden beş şey...
Toplumların ahlâksızlıkta haddi aşarak israf çılgınlığına düşmeleri, dünyanın bütünüyle helâki demek olan kıyâmetin alâmetlerindendir. Bu da, ahlâkî kıymetlerdeki isrâfın helâk edici vasfını sergilemektedir. Kıyâmete yakın meydana gelecek ahlâksızlık ve haddi aşmalar, birçok hadîs-i şerîfte şöyle haber verilmektedir:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, bütün endişe ve gayretleri karınları (mide ve şehvetleri) için olacaktır; şerefleri, malları ile ölçülecektir; kıbleleri kadınları olacaktır; dinleri de dirhem ve dinarları olacaktır. İşte onlar mahlûkâtın en şerlileridir. Onların Allah katında hiçbir nasipleri yoktur.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, XI, 192/31186)
“Öyle bir zaman gelecek ki, kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak!” (Buhârî, Büyû, 7)
“Öyle bir zaman gelecek ki, doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hâin sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhitlik etmeleri istenmediği hâlde şâhitlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği hâlde yemin edecekler.” (Taberânî, XXIII, 314)
“Öyle bir zaman gelecek ki, insanlar emr bi’l-mârûf ve nehy ani’l-münker’de bulunmayacaklar. (Yani iyiliği özendirmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar.)” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, VII, 280)
Yine bir gün Resûl-i Ekrem Efendimiz:
“–İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o vakit mü’minin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu.
“–Niçin eriyecek yâ Resûlâllah?” diye sorulduğunda:
“–Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için.” buyurdu. (Ali el-Müttakî, Kenz, III, 686/8463)
HELAK EDEN GÜNAHLAR
Abdullah bin Ömer’in (r.a.) şu rivâyeti de, ahlâkî kıymetlerde yaşanan zaaf ve israfların nasıl bir helâk sebebi olduğuna dâir bâriz bir misâldir:
“Resûlullah bize yönelerek şöyle buyurdu:
«Ey Muhâcirler cemaati! Beş şey vardır ki, onlarla mübtelâ olduğunuzda, ben sizin o şeylere erişmenizden Allâh’a sığınırım. Onlar şunlardır:
1- Bir milletin içinde zinâ, fuhuş ortaya çıkıp nihâyet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka aralarında vebâ salgını ve daha önceki milletlerde vukû bulmamış başka hastalıklar (Aids vs.) yayılır.
2- Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet, mutlaka kıtlık, (bereketin kalkması) geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezâlandırılır.
3- Mallarının zekâtını vermekten kaçınan her millet, mutlaka yağmurdan mahrum bırakılır (kuraklıkla cezalandırılır. Hattâ) hayvanları olmasa onlara hiç yağmur yağdırılmaz.
4- Allâh’ın ahdini (emirlerini) ve Rasûl’ünün sünnetini terk eden her milletin başına mutlakâ Allah kendilerinden olmayan bir düşmanı musallat eder ve düşman o milletin elindekilerden bir kısmını alır.
5- İmamları Allâh’ın Kitâbı ile amel etmeyip Allâh’ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe, Allah onların hesâbını kendi aralarında görür.»” (İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623)
Cenâb-ı Hak, biz kullarını bu hâllere düşmekten sakındırmak üzere Kur’ân-ı Kerîm’de nice îkazlarda bulunmuş ve:
“İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kāf, 18) buyurarak başıboş bırakılmadığımızı, yaptıklarımızın sürekli tâkip edildiğini bildirmiştir. Böylece bizleri kalbî bir teyakkuza dâvet etmiş, davranışlarımızda ilâhî hudutlara riâyet etmemizi, aşırılıklardan, azgınlıklardan, ifrat ve tefritten, boş şeylerle meşgul olup ömrü israf etmekten kaçınmamızı murâd eylemiştir.
GÜZEL AHLAKI ÖĞÜTLEYEN AYETLER
Nitekim davranışlarda ölçülü olmayı emrederek güzel ahlâkı öğütleyen pek çok âyet-i kerîme bulunmaktadır. Bunlardan ikisi şöyledir:
“O kimseler ki boş söz ve işlerden yüz çevirirler.” (el-Mü’minûn, 3)
“Yürüyüşünde tabiî ol ve sesini alçalt! Unutma ki seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokmân, 19)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Toplumun Kalbindeki Yara İsraf, Erkam Yayınları