İnsanın Gerçek Yüzü Ne Zaman Belli Olur?
İnsanın gerçek yüzü, zorluklarla denendiği, nefsinin damarına basıldığı zaman ortaya çıkar. Bunun ölçüsü de insan ilişkileridir.
Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, yanında bir kimse medhedildiği zaman, medhedene şu üç şeyi sormuştu:
“–Sen onunla hiç komşuluk, yolculuk veya ticaret yaptın mı?”
Muhâtabı üçünü de yapmadığını söyleyince:
“–Zannedersem, sen sadece onun câmide Kur’ân okunurken başını salladığını gördün!” dedi. Adam:
“–Evet, yâ Ömer! Benim gördüğüm öyle idi.” karşılığını verdi.
Bunun üzerine Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-:
“–O zaman fazla medihte bulunma! Zira ihlâs, kulun boynunda yazılı değildir.” buyurdu.
BİRİ HAKKINDA ŞÂHİTLİK ETMENİN ŞARTLARI
Burada Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’ın verdiği ölçü, zâhire aldanmamaktır. Bir kimse hakkında doğru bir kanaat sahibi olmak için, onun fiillerine, beşerî münâsebetlerine ve muâmelâtına da bakmak gerektiğidir. Menfaatinden imtihan verip geçer not almamış bir şahsın sâlih biri olduğuna şâhitlik etmenin, yanlış bir davranış olduğudur.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013