İnsanın Örnek Alma İhtiyacı
İnsan fıtrafı gereği hayatının her evresinde kendisine örnek rol modeller almıştır. Kendi ruh dünyasına seslenen ve onun üzerine değer katan, ehlileştiren örnekler her zaman daha sağlıklıdır...
İnsan, hayatının her safhasında kendisine yol gösterecek bir rehbere, model alacağı bir örneğe muhtaçtır. Zira insan, dînini, dilini, şahsiyetini oluşturan davranışlarını, alışkanlıklarını, hep rehber insanlar ve kendisine seçtiği örnekler vâsıtasıyla öğrenir.
Meselâ bir bebek, anne-babası hangi dili konuşuyorsa onu öğrenir. Birçok davranış ve hareketi anne-babasını taklitle hayatına tatbik eder. Daha sonraki yıllarda ise idrak ve kâbiliyetleri kademe kademe yükseldikçe birçok kişiden farklı farklı dersler alır.
Yani insanın eğitim ve öğretimi, fıtratında mevcut olan taklit kâbiliyeti vâsıtasıyla müsbet veya menfî örnekleri taklit etmesinden ibârettir. Bu sebeple kişinin kendisine örnek olarak seçtiği insanların vasıfları çok mühimdir.
İnsanlığın hakîkî rehberleri, peygamberlerdir. Onları en güzel şekilde takip eden peygamber vârisi âlimler, ârifler ve Hak dostları da, peygamberlere ulaşamamış olanlar için nebevî irşad ve davranış mükemmelliğinin zamanlara yayılmış zirveleridir. Onları rehber edinmek, ebedî saâdet ve kurtuluş vesîlesidir.
Bunun aksine, peygamberleri ve Hak dostlarını bırakıp başkalarını rehber edinenler, gaflet, dalâlet ve isyâna sürüklenmekten kurtulamazlar. Zira yanlış yolun yolcularının ve nefsânî arzularına râm olmuş kimselerin ardına düşenlerin hayatı, hazin bir iflasla neticelenir.
Günümüz insanının en büyük problemlerinden biri de zaten bu değil midir? Sefahat içinde yüzen birtakım meşhurları model alarak onlara benzemek için ebedî saâdetini tehlikeye atan gençlerimiz, ne hazin bir hüsran içindedirler!..
Mevlânâ -kuddise sirruh- insanın kendisine yanlış modeller seçmesindeki tuhaflığı şu misalle izah eder:
“Kuzunun kurttan kaçmasına şaşılmaz. Zira kurt, kuzunun düşmanıdır. Asıl hayret edilecek şey; kuzunun kurda gönül kaptırıp onun peşinden gitmesidir.”
İnsan toplumu, âdeta en mûnisinden en vahşîsine kadar her türlü hayvanın barındığı bir ormana benzer. Orada bulunan insanların kimi tilki gibi kurnaz, kimi sırtlan gibi yırtıcı, kimi karınca gibi muhteris bir mal biriktirici, kimi de yılan gibi zehirlidir. Bunların kimi okşayarak ısırır, kimi sülük gibi kan emer, kimi önden güler arkadan kuyu kazar.
Dâimâ ince ruhlu, zarif ve rakik kalpli rehberlere muhtaç olan gençlerin, toplumdaki kurt tabiatlı, yırtıcı ve yok edici kişilerin peşinden gitmesi ne kadar acı bir kayıptır!
İnsanın örnek alma ihtiyacını ve taklit meylini hakkıyla tatmin edebilecek en mükemmel örnek, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’dir. Peygamber Efendimiz’i örnek almaktaki başarımız ise, hiç şüphesiz, O’nun emsâlsiz örnek şahsiyetine gönülden bağlanarak Oʼnu bütün kalbimizle sevmeye bağlıdır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hakk'a Adanmış Gençlik , Erkam Yayınları
YORUMLAR