İnsanlara Yardımcı Olmanın Mükafatı
Cenâb-ı Hak, âciz olarak yarattığı insanların cemiyet hâlinde yaşamalarını ve birbirlerine yardım ederek sevap kazanmalarını murâd etmiştir.
Dünyaya imtihan için gönderdiği kullarının, bencillik ve hodgâmlıktan kurtularak diğergâm bir gönle sâhip olmalarını istemiştir. Kardeşinin ihtiyacını gören ve bir sıkıntısını gideren kimsenin ihtiyaçlarını bizzat kendisinin karşılayacağını ve Âhiret sıkıntılarından birini gidereceğini va’detmiştir.
"MÜ'MİNLERE KOL KANAT GER"
Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede; “…Mü’minlere kol kanat ger.” (el-Hicr, 88) buyurarak, Allah Resûlü’nün şahsında bütün Müslümanlara, mâtemlerin civârında bulunmalarını ve mü’minlerin dertleriyle dertlenmelerini emretmektedir.
Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu ahlâkta olan kimselere şu müjdeyi verir:
“Allah Teâlâ insanların ihtiyaçlarını temin etmek üzere birtakım insanlar yaratmıştır ki, insanlar ihtiyaçları için onlara koşarlar. İşte onlar, Allâh’ın azâbından emin olan kimselerdir.” (Heysemî, VIII, 192)
YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ
Müslümanların dertleriyle dertlenen ve mâtemlerin civârında bulunan mü’min, Allah ve Resûlü’nün sevdiği bir kuldur. O, bu güzel ahlâkıyla devamlı ecirler kazanır. Peygamber Efendimiz, insanlara yardımcı olmanın mükâfâtını hadîs-i şerîflerinde şöyle haber verir:
“Bir kimse benden bir şey ister, ben de onu bâzen kasden geciktiririm ki, sizden biri şefaat ederek ihtiyâcının karşılanmasına yardımcı olsun ve ecir kazansın. Evet, muhtâcın ihtiyâcını karşılamak üzere şefaatçi olun ki ecir kazanasınız.” (Nesâî, Zekât, 65)
“Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. din kardeşinin ihtiyâcını karşılayanın, Allah da ihtiyâcını karşılar. Müslümandan bir sıkıntıyı giderenin, Allah da kıyâmet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslümanın ayıbını örtenin, Allah da kıyâmet gününde ayıplarını örter.” (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları