İnsanlığı Kurtaracak 'can Simidi'
Yunus Emre Hazretlerinin bütün mahlukatı kucaklayan beyanı, dünyanın neresinde olursa olsun -zalim veya mazlum- bütün insanlığı dünya ve ahiret planında kurtaracak bir can simididir.
Hazret-i Yûnus’un şiirlerini, mânevî bir perspektif yerine sırf zâhirdeki tecellîsi itibârıyla telâkkî eden bir kısım gâfil kimseler, neşriyatlarında öteden beri Yûnus’un insana bakış açısını “hümanistlik” tâbiriyle dillerine dolamakta ve onu kendi aldatıcı ve sahte hümanistlikleri için kullanmaya çalışmaktadırlar. Oysa şahsiyeti İslâmî değerlerle oluşan Yûnus’un insana bakışı ile günümüzdeki “hümanizm” anlayışı arasında büyük farklılıklar vardır.
Yûnus, insanı azîz bir varlık olarak bilir ve bu kıymeti muhâfaza yolunda beşerin süfliyâta düşmeyip ulvîliklere doğru mesâfe alması için gayret sarf eder. Yani Yûnus’un insana atfettiği kıymetin yönü, onu hayvanlardan aşağı duruma düşüren nefsânî azgınlıkları tahrik ve uyandırma değil, meleklerin bile gıpta edip imreneceği ulvîliklere nâil kılan gönül âlemini tezyîndir. Bugünkü hümanizm ise, Avrupalıların, dînî ve millî kitleleri kandırma ve aldatma yoluyla kendi dînî ve millî kültürlerini yaygınlaştırmaları şeklindedir. Şefkat ve merhamet duygularının istismârıdır. Göstermeliktir. Bu sebeple rûhî haslet ve kıymetleri dumura uğratmaktan başka bir vazife görmemektedir. Bu gerçeği görmek için, nefsi frenleyip ıslâh etme yolunu tamamen terk ederek insanları hayvânî hislerin girdabında boğan hümanist Batı’nın elinde bir zulüm tarlasına dönen dünyanın hazin tablosuna bakmak kâfîdir!
BÜTÜN MAHLUKATI KUCAKLAYAN BEYAN
Dünyanın binbir zulüm ve anarşiye sahne olması, hiç şüphesiz insanların azgınlaşan nefsânî ihtiraslarına tâbî olarak aşk ve muhabbet gibi ferdi yücelten kalbî hasletlerden uzaklaşılmış olmaktandır. Bu durumda Yûnus Emre Hazretleri’ni iyi anlamak ve sesine cân u gönülden kulak vermek, hayatın bütün îcap ve dekoruyla fânîliğini kavramak yolunda bize elbette pek büyük bir fayda sağlayacaktır. Zira onun bereketli nefhası, kendi zamanı kadar bugün de insanlığın muhtaç olduğu feyizli bir kaynaktır. Yûnus Emre’nin hayat ve ölüm hakkındaki akıl ve mantığı mağlûb eden kudretli ve eşsiz şiirleri, kuruyan ruhlara yeniden bir canlılık kazandıracak, âdeta rûhânî bir gıdâ olacaktır. Bu mânevî gıdâ ve canlılık ile de, mal, mülk, makam hırsı ve tahakküm arzularının ne boş bir dâvâ olduğu ve geçici oyuncaklarla tenekeden rozetlere aldanarak ebedî bir saâdeti nasıl kaybettiğimiz daha iyi idrâk edilebilecektir.
Onun gerçek aşk sebebiyle:
Nazar eyle ilerü, pazar eyle götürü,
Yaratılanı hoş gör, Yaratan’dan ötürü!
şeklinde bütün mahlûkâtı kucaklayan beyânı, dünyanın neresinde olursa olsun -zâlim veya mazlum- bütün insanlığı dünya ve âhiret plânında kurtaracak bir can simidi değil midir?
Demek ki bugün, zulüm ve gaddarlıkta bulunanlar, Yûnus’un bahsettiği aşktan biraz nasîb alsalar, kurbanlarına revâ gördükleri eziyeti aslâ icrâ edemeyip onu kendi vicdan ve idraklerinde hissedecekleri için adâlet ve merhametin bereketine nâil olurlar.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları