İnsanlığın şerefine kastedenlere karşı Uyan, Uyandır ve Dur De!

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, LGBT+ vb. milli ve manevi değerlerimizi tehdit eden sapkınlık ve ifsat hareketlerine dur demeye çağırıyor.

Toplumların iffet, haya ve ahlak perdesini parçalamayı hedefleyen, aileyi ve nesilleri bozmaya yönelik faaliyetlerin odağı haline gelen LGBT ve emsali kuruluşlar, “insan hakkı” ve “özgürlük” gibi masum kelimelerin arkasına sığınarak sapkınlıklarını örtbas etme ve hatta sapkınlıklarının misyoneri olma yolunda çok yönlü bir çabanın içine girmişlerdir. Dinî, millî ve ahlakî değerlere karşı bayrak açan bu hareketlere karşı kamu ve sivil toplum gerekli mücadelede zaafiyet gösterir ya da umursamaz bir tutum sergilerse, sadece değerlerimiz değil, milli güvenliğimizin de ciddi yaralar alacağı şüphesizdir. Bu itibarla toplumun bozulmasına ve kokuşmasına bataklık eden bu yapılar, bir an önce ıslah edilmeli ya da kurutulmalıdır.

“Yangın bizim evde değil” diyerek uyumaya devam edenler, zehirli dumanlara maruz kaldıklarında tehlikenin ciddiyetini farketseler de iş işten geçmiş olacaktır. “Onursuzluk illeti”ni, üzerinde “Onur” yazan maskelerle örtmeye çalışan cür’etkâr ifsat hareketlerine karşı kamu, özel sektör, sivil toplum ve akl-ı selim sahibi olan herkesin, toplumun ve nesillerin selameti için daha ciddi tedbirlere başvurması bir zarûret halini almıştır. Örgütlü nice küçük yapıların, örgütlenemeyen kalabalıklar üzerinde ölümcül yaralar açabileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Kaldı ki LGBT lobisi dünya çapında örgütlenmiş ve birbirini destekleyen çok yönlü zehirli bir ağa dönüşmüştür.

Din, ahlâk, namus ve vatan gibi ulvi değerlerimiz uğruna kanlarını bu topraklara akıtan aziz şehitlerimizin ve şanlı ecdadımızın ruhlarını incitecek ve Hakk’ın gazabını toplumun üzerine çekecek bu nevi her çeşit ifsat hareketine karşı kamu kurum ve kuruluşlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi ve milletimizin sağduyu sahibi fertlerini daha duyarlı olmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.

Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Yarabbim elbiseli ve elbisesiz şeytanlardan sana sığınıyoruz

    Bu uyarınızdan dolayı Rabbim sizlerden razı olsun uyarılan biz Müslümanları da bu uyarıyı dikkate alıp gereken davranışı yapmayı nasip etsin.

    Yaradanin ilahi ,nizama aykiri her din ve toplumda, toplumun insan ilişkilerini kaosa ve ilahi gazabi tetikliyecekk ,bazi ülkelerde yasaklanmasina raģmen.gelecek neslimiz ve insani yaşam adina ,acil çözüm temenni ve taleb ediyoruz.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.