İnşikâk Suresinin Meali

İnşikâk ne anlama gelir? İnşikâk sûresinin anlamı veyahut mealini yazımızda okuyabilirsiniz...

İnşikâk sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 25 âyettir. İsmini birinci âyette geçen اِنْشَقَّتْ (inşekkat) kelimesinin masdarından alır. اَلإنْشِقَاقُ (inşikāk), “yarılıp parçalanmak” demektir.  İçinde secde âyeti bulunan sûrelerden biridir. Mushaf tertîbine göre 84, iniş sırasına göre ise 83. sûredir.

İNŞİKAK SURESİNİN MEALİ

İnşikâk sûresi, 25 âyettir.

  1. Gök yarılıp parçalandığı,              
  2. Kendisine devamlı yaraştığı şekilde Rabbinin emrini dinleyip boyun eğdiği zaman,           
  3. Yer uzatılıp dümdüz edildiği,      
  4. İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,               
  5. Kendisine devamlı yaraştığı şekilde Rabbinin emrini dinleyip boyun eğdiği zaman her insan yaptığı ile karşılaşacaktır!
  6. Ey insan! Her ne kadar dünya için çalışıyor gözüksen de sen aslında adım adım Rabbine doğru yol almaktasın. Sonunda O’nun huzuruna varacak, hayır veya şer amelinin karşılığını bulacaksın!
  7. Kimin amel defteri sağ tarafından verilirse,         
  8. Onun hesâbı kolay bir şekilde görülecek,             
  9. Sevinç içinde âilesinin yanına dönecektir.            
  10. Kimin de amel defteri arka tarafından verilirse,
  11. O, derhal ölümü, yok olmayı isteyecek,
  12. Yanıp kavrulmak üzere alevli ateşe girecektir.    
  13. Halbuki o, dünyada âilesi arasında pek keyifli ve sevinç içinde idi.            
  14. Çünkü o, hiçbir şekilde Rabbine dönmeyeceğini sanıyordu.         
  15. Oysa gerçek sandığı gibi değildi. Çünkü Rabbi onu çok iyi görmekteydi.
  16. Yemin ederim akşamın alaca karanlığına,            
  17. Geceye ve bağrında topladığı şeylere,   
  18. Dolunay hâlini aldığı zaman aya ki:         
  19. Ey insanlar siz, tabakadan tabakaya binecek, biri diğeriyle bağlantılı halden hâle geçeceksiniz.   
  20. Böyleyken onlara ne oluyor ki inanmıyorlar?      
  21. Kendilerine Kur’an okunduğu zaman secdeye kapanmıyorlar?   
  22. Aksine o kâfirler, dini yalanlamaya devam ediyorlar.      
  23. Oysa Allah, onların içlerinde ne gizlediklerini çok iyi bilmektedir.              
  24. Sen de onlara can yakıcı bir azabı müjdele!        
  25. Ancak iman edip sâlih ameller işleyenler başka! Onlar için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır.

Kaynak: kuranvemeali.com

İslam ve İhsan

İNŞİKAK SURESİNİN FAZİLETİ

İnşikak Suresinin Fazileti

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.