İnşirâh Suresi 8. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
İnşirâh Suresi 8. ayeti ne anlatıyor? İnşirâh Suresi 8. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
İnşirâh Suresi 8. Ayetinin Arapçası:
وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ
İnşirâh Suresi 8. Ayetinin Meali (Anlamı):
Dua ve niyazla yalnızca Rabbine yönelip yalvar!
İnşirâh Suresi 8. Ayetinin Tefsiri:
İnsan
ömrü o kadar kısa ve âhiret hayatı için o kadar mühimdir ki, onun bir
saniyesini bile boşa geçirmek akıl kârı değildir. Zira bir insanın hiçbir şey
yapmadan boşu boşuna oturması yahut gerek dünyevî olsun gerek uhrevî olsun
hayrına olmayan lüzumsuz bir işle meşgul olması, onun düşüncesinin bozukluğuna,
aklının kıtlığına ve derin bir gaflet içinde bulunduğuna işarettir. Nitekim
âyet-i kerîmede, “Kurtuluşa erecek o mü’minler, her türlü boş söz ve
faydasız işlerden yüz çevirirler” (Mü’minûn 23/3) buyrulur. Bu sebeple
hayatın her ânını, her dakika ve saatini Allah Teâlâ’nın râzı olacağı ibâdet,
taat, hizmet, cihad ve tebliğle doldurmak gerekir. Mesela farz bittiyse
nâfileye, namaz bittiyse duaya, dua bittiyse Kur’an kıraatine, o bittiyse zikre
ve tefekküre geçmek; o bittiyse fayda verecek bir başka mühim işe, o bitince de
bir başka mühim işe sarılmak lazımdır. Böylece ibâdetin ve hayırlı işlerin
zorluklarına katlanınca, bunlara müjdelenen kolaylık da artarak devam
edecektir. Ancak gelen kolaylık tembelliğe sebep olmamalı, daha çok çalışmaya
teşvik etmelidir. Nitekim bir şâirimiz de başarıya erişmek için usulüne uygun
tarzda devamlı ve ciddi çalışmanın gereğini ifade sadedinde şöyle der:
“Şem’-i ikbâlini târ eylemesün derse felek
Kişi yaktığı çerâğ üstüne pervâne gerek.” (Veysî)
“Bir
insan, saadet ve ikbâlini muhafaza etmek istiyorsa, dâimâ işinin, eserinin
başında bizzat bulunmalı, bir pervâne gibi onun etrafından ayrılmamalıdır.”
Dolayısıyla
bu âyetlerle her anı, ebedi hayatta pişmanlık sebebi olmayacak, bilakis rızâ ve
hoşnutluk vesilesi olacak hayırlı niyet, söz, fiil ve amellerle değerlendirmek
öğütlenir. Bu işleri yaparken de kulun Allah’tan gâfil olmaması, gönlünü hep
O’na yöneltmesi, O’nun rızâsını ve muhabbetini araması ve ne istiyorsa O’ndan
istemesi talep edilir. Çünkü kula yardım edecek olan, başkası değil, sadece
Allah’tır.
Duhâ
ve İnşirâh sûreleri, özellikle Resûlullah (s.a.s.)’in Hak katındaki şerefini
bildirip tebliğ ettiği İslâm’ın tüm dünyaya yayılacağını, dolayısıyla nimetten
o nimeti bahşedene geçerek yalnız Allah’a yönelmek gerektiğini hatırlattı.
Şimdi ise Resûlullah’ın halinden diğer bütün insanların durumuna ve mü’minleri
bekleyen akıbetin de güzelliğine geçilerek bu iki sûrenin âdetâ bir bağlanışı
olmak ve Allah’ın mutlak hâkimiyetini tekitle O’nun hesap ve cezasının
kesinlikle gerçekleşeceği haber vermek üzere Tîn sûresi gelecektir:
İnşirâh Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
İnşirâh Suresi 8. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR