Iraklı Din Adamı, İşitme Engelliler İçin İşaret Diliyle Kur'an-I Kerim Hazırladı

Iraklı din adamı İzeddin Hamid Mustafa, işaret diliyle hazırladığı 3 ciltten oluşan Kur'an-ı Kerim ile işitme engellilerin yüce kitaplarını daha kolay anlamalarına yardımcı oluyor.

Erbil’de yaşayan din adamı Mustafa, işitme engellilerin Kur'an-ı Kerim'i anlamalarını kolaylaştırmak için uzun yıllardır çaba sarf ediyor.

Çalıştığı camide Cuma hutbelerini de işaret diliyle anlatan Mustafa, işitme engelliler için hazırladığı Kur'an-ı Kerim’in yaygınlaştırılmasını arzuluyor.

- Yaklaşık 8 yıldır işitme engelliler için hutbe okuyor

Selahadin Üniversitesi İslam İlimleri Fakültesi Şeriat Bölümünden mezun olan 46 yaşındaki Mustafa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 8 yıldır işitme engelliler için Cuma hutbesi veriyorum. Aynı zamanda onların Kur'an-ı Kerim’den de istifade etmeleri gerektiğini düşündüm.” dedi.

İşaret diliyle Kur'an-ı Kerim hazırlama sürecinin 2 yıl sürdüğünü ve bu süreçte araştırma yaparak uzmanlara danıştığını anlatan Mustafa, işitme engelliler için yayınladığı eserin 600 sayfalık 3 ciltten oluştuğunu dile getirdi.

- Eserinin hayırseverlerin katkısıyla çoğaltılmasını bekliyor

Mustafa eserini hazırladıktan sonra İslam Alimleri Birliği’ne gittiğini ve eserin incelendikten sonra Fetva Kurumu’na gönderildiğini ve burada da onaylandığını kaydetti.

Dünyada bazı surelerin işaret diline çevrilmiş olabileceğini belirten Mustafa, Kur'an-ı Kerim’in tümünü işaret diline çeviren ilk kişi olduğunu söyledi.

Mustafa, şöyle konuştu:

“Şu an sadece bin tane basabildim. Bölge’de (Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde) 5 binden fazla işitme engelli var. Duhok, Erbil, Süleymaniye’de 250 engelliye gönderilmesini ve törenle onlara takdim edilmesini talep ettim. Fakat işitme engelli vatandaşların sayısı fazla. Bir hayırseverin bu sayı nispetinde bu eserin çoğaltılmasını istiyorum.”

- Ailesindeki işitme engelliler de Kur'an-ı Kerim okumadaki zorluklarını aştı

Mustafa, ailesinden 4 kişinin de işitme engelli olduğunu belirterek, hazırladığı eser sayesinde işitme engelli aile üyelerinin de Kur'an-ı Kerim’i okuyabildiklerini dile getirdi.

Mustafa’nın 47 yaşındaki kardeşi Muhyidin Hamid Mustafa da eşiyle birlikte işitme engelli olduğunu belirterek, “Biz işitme engelliler olarak Kur'an-ı Kerim’i okuma ve anlama konusunda zorlanıyoruz. Ancak (bu eser sayesinde) şu an okuyabiliyoruz. Bu çalışmadan dolayı çok mutluyuz.” diye konuştu.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.