İrem Şehri Nerededir?
Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen İrem şehri nerededir? İrem şehri neden helak edildi?
Kur’ân-ı Kerîm’de İrem adlı, sütunları ile şöhret bulmuş olan bir beldeden bahsedilir:
“Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd Kavmi’ne; direkleri (yüksek binaları) olan ve ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine.” (el-Fecr, 6-8)
İREM ŞEHRİ NEREDE?
Helâk oluşları bütün insanlığa ibret olan Âd kavminin yaşadığı Ahkâf diyârı, Yemen, Aden ve Ummân arasındadır. Âd kavmi Arabu’l-âribe denilen, Arabistan yarımadasına ilk yerleşen kavimlerdendir. Verimli toprakları olan bu kavim; otu, suyu, ve çeşitli nîmetleri bol, bağlık-bahçelik bir yerdi. Yerin üzerinde gürül gürül akan ırmakları, bağları, bahçeleri, sürü sürü davarları; yer altında da, muhtelif su depoları ve köşkleri vardı. Hattâ Ahkâf mıntıkası, “İrem” adıyla tanınmıştır. Meşhûr “İrem Bağları” tâbiri oradan gelmektedir.
AD KAVMİNİN ÖZELLİKLERİ
Bu kavmin insanları güçlü-kuvvetli, cüsseli, uzun boylu ve uzun ömürlü idi. Âd kavmi, kayaları yontarak evler yapar, gösterişli binâlar inşâ ederlerdi. Bunların içinde bağlar-bahçeler ve güzel havuzlar bulunurdu. Her yer göz kamaştırıcı güzelliklerle doluydu.
AD KAVMİ NEDEN HELAK OLDU?
Âd kavmi, Nûh Tûfânı’ndan sonra putperestliğe dönen ilk kavimdir. Bu kavim, zamanla dünyâ nîmetlerine gark olmaları sebebiyle Allâh’tan gâfil kaldılar, fitne ve fesâd ile dinlerinden uzaklaştılar. Nûh Tûfânı’nın dehşet ve hikmetini düşünmeyip iyice dünyâya daldılar. Gelen nîmetlerin çokluğuna bakarak aldandılar. Kibre kapıldılar, böbürlendiler. Allâh Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurur:
“Âd kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: «Bizden daha kuvvetli kim var?» dediler. Onlar, kendilerini yaratan Allâh’ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar, bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı.” (Fussilet, 15)
Nûh Tûfânı’ndan Sonra İlk Helâk Edilen Kavim
Onlar, ilâhî istikâmetten o kadar ayrıldılar ki, Samed, Samûd, Sadâ ve Hebâ adlı putlar edindiler ve onlara tapmağa başladılar. Zâlim ve gaddar oldular. Güçsüzleri, kimsesizleri eziyorlardı. Zavallı kimseleri, yüksek binâların üstüne çıkartır, oradan aşağıya atarlardı. Sonra onun parçalanmış manzarasını seyrederler ve bundan zevk alırlardı. Yâni kalbleri, bu kadar katılaşmıştı. Zulüm, akıl almaz derecede artmıştı. Zayıf kabîlelere baskınlar yapıp mallarını yağmalarlardı. Lüks ve gösterişte de çok aşırı gitmişlerdi. Nûh Tûfânı’ndan sonra ilk helâk edilen kavim, Hazret-i Hûd’un (a.s.) bu Âd kavmi oldu.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları