İrlanda'da Yaşayan Brezilyalı Sokak Sanatçısı, Filistin Temalı Duvar Resimleri Çiziyor

Dublin'de yaşayan Brezilyalı sokak sanatçısı Joao Adnet, Filistin temalı eserleriyle ve Filistin halkının yaşadığı zorlukları anlatan çalışmalarıyla tanınıyor. Filistin'de yaşananları anlatan duvar resimleri dikkati çekiyor.

"Dünyada gerçekleşen bazı hatalara işaret ederek, sanat ile dünyayı daha iyi hale getirmeye çalışıyorum"

İrlanda'nın başkenti Dublin'de, İsrail'in saldırıları altındaki Filistin'de yaşananları anlatan duvar resimleri dikkati çekiyor.

Dublin'de yaşayan Brezilyalı sokak sanatçısı Joao Adnet, Filistin temalı eserleriyle ve Filistin halkının yaşadığı zorlukları anlatan çalışmalarıyla tanınıyor.

Dublin sokaklarında sprey boya ile duvarlara hayat veren Adnet, barış ve adalet çağrısında bulunan güçlü mesajlar içeren eserleriyle dikkati çekiyor.

Çalışmalarında Filistin bayrağı, masum çocuklar ve savaşın izlerini taşıyan figürler sıkça yer alan Adnet, Filistin halkının maruz kaldığı zulüm ve baskıyı vurgulamak amacıyla sanatıyla toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor.

Yerel halk tarafından büyük ilgiyle karşılanan bu çalışmalar, Dublin'in kültürel dokusuna derin etki bırakıyor.

"Savaşı durdurmak için neler yapmanız gerektiğini hissetmelisiniz"

Adnet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "10 yıldır Dublin'de yaşayan Brezilyalı bir sokak sanatçısıyım. İnsanlara gerçekleri gösterebilmek adına yaklaşık 18 yıldır grafiti yapıyorum. Ayrıca, dünyada gerçekleşen bazı hatalara işaret ederek, sanat ile dünyayı daha iyi hale getirmeye çalışıyorum." ifadelerini kullandı.

Filistin'de yaşanan olaylara ilişkin yaptığı açıklamada Adnet, savaşın aslında ekim ayında başlamadığını, çok daha öncesinde de Filistin halkının İsrail ve diğer ülkelerin baskısı altında acı çektiğini belirtti.

Yaşananlardan dolayı derin üzüntü duyduğunu ifade eden Adnet, sanatı kullanarak bu durumu değiştirmek için çaba sarf ettiğini dile getirdi.

Adnet, "İrlanda'da yaşayan Brezilyalı olsam bile bunu bir görev ve insani duygu olarak hissediyorum. Nereden geldiğinizin bir önemi yok sadece savaşı durdurmak için neler yapmanız gerektiğini hissetmelisiniz." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.