İsar Vakfı, Yeni Dönem Kayıtları 23 Ağustos'ta Sona Eriyor

İlim ve düşünce geleneğimizi evrensel bir ufukla kavrayarak, yaşadığımız dünyanın meselelerine çözümler sunabilecek ilim adamlarının ve düşünürlerin yetiştirilmesini amaç edinen İSAR (İstanbul Araştırma ve Eğitim) Vakfı yeni dönem başvuruları yarın (23 Ağustos 2014) sona eriyor.

İSAR Vakfı, kuruluşunu tamamladığı 2009 sonundan itibaren Üsküdar’daki binasında seminer ve araştırma faaliyetlerini yürütüyordu. Küreselleşen dünyanın ihtiyaçlarının, ilim adamlarının yetişmesinde yeni bir yaklaşım gerektirdiği düşüncesiyle yola çıkan vakıf, bu ilmî yaklaşımla, günümüz dünyasının kültür, düşünce ve toplum sorunlarına çözüm üretebilmeyi amaçlıyor. Vakıf bu amacı güdecek ilim adamlarının karşılaşacakları meselelere etkin ve köklü çözümler getirebilmelerinin, kendi tarih, düşünce ve ilim birikimimiz ile, modern sosyal ve beşeri bilimlerin her ikisinde birden yetkin olmalarına bağlı olduğuna inanıyor. İstanbul Araştırma ve Eğitim Vakfı, bu hakikatten yola çıkarak çatısı altında destekleyeceği öğrencilere her iki alandaki bilgi birikimini aktarma gayesiyle kurulmuş.

dT3MGbs6Kzrv5bqUQVEDWb8uT2XWJc4x7g5Sr60Z1fK7UJxEgMs4XFKpSsCww7LycNtwuyXhpdOsBT7A

Başarılı lisans ve lisansüstü öğrencilerine ilmi ve maddi destek sağlayacak olan vakıf, desteklediği öğrencilere yönelik dini, beşeri ve sosyal bilimlerde seminer programları düzenliyor. Ayrıca İngilizce ve Arapça dil dersleri de veren İSAR Vakfı, burs imkanı sağlıyor, öğrencilere yurtdışı tecrübesi kazandırmak amacıyla programlar düzenliyor. Her bir öğrenciye tayin edilecek danışmanlar vesilesiyle öğrencinin eğitim süreci takip ediliyor ve bu süreçteki kararlarını danışmanıyla istişare ederek alması sağlanıyor. 

Yeni dönem faaliyetlerini artık Özbekler Tekkesi'nde gerçekleştirecek olan İsar Vakfı'nın kayıtları 23 Ağustos 2014 tarihinde son buluyor. Başvurusu kabul olan adaylara sınav ve mülakat tarihi mail ile bildirilecek.

Vakıf tarafından yapılan açıklamada, yeterli başvuru olması halinde bu seneden itibaren İlahiyat ve Tıp öğrencileri için özel sınıfların da tesis edileceği duyuruldu.

Detaylı bilgi ve online başvuru için tıklayın: http://www.isar.org.tr/?basvuru

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.