İşgalciler, Gazze'ye Kapsamlı Saldırılar Düzenlemeyi Ve Filistinlileri Zorla Göç Ettirmeyi Planlıyor

İşgalciler, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması müzakerelerinde ilerleme kaydedilmemesi halinde Gazze Şeridi’ne büyük ölçekte saldırılar ve bölgenin kuzeyindeki Filistinlileri sürgün etmeyi planlıyor.

İşgalcilerin devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir dün akşam ilk çalışma toplantısını yaptı.

Netanyahu ile Zamir’in Hamas’la ateşkes anlaşması müzakerelerinde ilerleme kaydedilmemesi halinde Gazze Şeridi'ne tekrar başlatmayı planladıkları saldırıların detaylarını görüştükleri aktarıldı.

Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'ye yeni saldırı planını onayladı

KAN’ın haberinde, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in 6 Mart'ta Güney Cephesi Komutanlığı'nı ziyareti esnasında Gazze Şeridi'ne yeni saldırı planlarını onayladığı belirtilirken Zamir'in kara saldırılarını daha şiddetli ve "etkili kılmak" amacıyla planlarda değişiklik yapılmasını emrettiği aktarıldı.

Netanyahu ile Zamir’in görüştüğü saldırı planında, Gazze'ye şiddetli hava saldırıları, bir önceki kara saldırısından daha büyük ölçekte karadan işgal, Gazze'nin kuzeyinde evlerine dönen Filistinlilerin tekrar sürgün edilmesi ve yedek askerlerin seferber edilmesi yer alıyor.

İşgalciler, birinci aşaması sona ermesine karşın ikinci aşama müzakerelerinin hala başlamadığı Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasının müzakereleri için bugün Katar'ın başkenti Doha'ya heyet gönderiyor.

İşgalcilerin Başbakanı Netanyahu'nun ise 3 Şubat'ta başlaması gereken anlaşmanın ikinci aşama müzakerelerini engellediği belirtiliyor.

Netanyahu, Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi yerine ilk aşamasının ramazan ayının sonuna kadar uzatılmasını istiyor.

İşgalciler, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, dün ise Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini derhal kesme kararı almıştı.

Buna karşın Hamas, "anlaşmanın tüm aşamalarına bağlılığını teyit ederek" ikinci aşamanın müzakere edilmesini istiyor. Bu bağlamda, Hamas hareketinden bir heyet Gazze'de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını görüşmek ve müzakereleri "ikinci aşamaya taşımak" amacıyla 7 Mart'ta Kahire'ye gitmişti.

Gazze'de 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart'ta sona ermişti.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.