İşgalciler Mescid-i Aksa'ya Baskın Düzenledi

İşgalci İsrail, Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Kıble Mescidi'ne sığınanlara ses bombası ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etti, buradaki kişileri copla darbetti.

Fanatik Yahudi yerleşimcilerin Yahudilerce kutsal Pesah Bayramı nedeniyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme ve burada kurban kesme çağrıları üzerine teravih namazının ardından bir grup Filistinli Mescid-i Aksa içindeki Kıble Mescidi'ne sığındı.

Aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı grup, Kıble Mescidi'nin kapılarını kapattı. İşgal polisi, Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek temizlik görevlileri ve Müslümanları buradan güç kullanarak çıkardı, Aksa'nın kapılarını kapattı.

Kıble Mescidi'nin etrafını sararak mescidin çatısına çıkan işgal polisi, mabedin camlarından bazılarını kırarak önce içeridekilere ses bombasıyla müdahale etti. Mescid'deki gruptan bazıları havai fişek atarak İsrail polisine direnmeye çalıştı. Daha sonra Kıble Mescidi'ne girerek içeridekilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermilerle müdahale etti.

İşgalcilerin, mescide sığınan aralarında kadınların da yer aldığı grubu coplarla darbettiği görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

Filistin Kızılayı, olayda çok sayıda kişinin yaralandığını ve yaralılara müdahale için sağlık ekiplerinin Aksa'ya doğru harekete geçtiğini bildirdi. Filistin Kızılayı, ikinci açıklamasında işgalcilerin sağlık ekiplerinin yaralılara müdahale edilmesini engellediğini aktardı. Görgü tanıkları, olayda çok sayıda yaralı olduğunu aktardı.

İşgalciler olayda onlarca kişinin gözaltına alındığını açıkladı. İşgal polisi, Eski Şehir bölgesinde Mescid-i Aksa'ya çıkan yollarda demir barikatlar kurdu ve bölgeye çok sayıda takviye gönderdi.

Öte yandan görgü tanıkları, işgalcilerin baskının ardından Mescid-i Aksa'nın kapıları çevresinde işgal polisi ve Filistinliler arasında olaylar çıktığını aktardı.

İşgalci İsrail'in, Mescid-i Aksa'ya baskını üzerine Doğu Kudüs'teki bazı camilerden, Filistinlilere Aksa'ya gitmeleri için çağrılar yapıldı.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te fanatik Yahudi yerleşimcilerin Yahudilerce kutsal Pesah Bayramı (Hamursuz Bayramı) nedeniyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme ve burada kurban kesme çağrıları nedeniyle Doğu Kudüs'te gerilimin tırmanmasından endişe ediliyor.

Mescid-i Aksa baskınında 200 Filistinli gözaltına alındı

İşgal polisinin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskın sırasında 200 Filistinliyi gözaltına aldığı bildirildi.

Vadi Halva Enformasyon Merkezi Avukatı Firas el-Cebrini Filistin basınına yaptığı açıklamada, gece çıkan olayların ardından şu ana kadar Mescid-i Aksa'da bulunanlardan 200 Filistinlinin işgalciler tarafından gözaltına alındığını duyurdu.

Cebrini, gözaltına alınan 200 Filistinlinin, işgal altındaki Kudüs'te bulunan İsaviye ve Anata beldeleri arasındaki Motsadat Adomim Askeri Üssü'ne nakledileceğini kaydetti.

Öte yandan sabah namazı için Aksa’nın kapıları açılırken, işgal polisi, çevrede demir bariyerlerle geniş güvenlik önlemi aldı. Genç Filistinlilerin Aksa'ya girişine izin vermeyen işgalciler, bazı gruplara ses bombasıyla müdahale etti. 

İşgalciler, Mescid-i Aksa’ya ikinci kez baskın düzenledi

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya gece yarısı şiddet kullanarak düzenlediği baskının üzerine sabah namazından sonra ikinci kez baskın düzenledi.

İşgalciler, Aksa’da sabah namazının kılınmasının ardından tekbir getirerek işgali protesto eden gruplara ses bombası ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etti, buradaki kişileri copla darbetti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.