İşgalcilerin 377 Gündür Saldırılarını Sürdürdüğü Gazze'de Şehit Sayısı 42 Bin 438'e Çıktı

İşgalcilerin, Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda şehit olanların sayısı son 24 saatte 29 artarak, 42 bin 438'e çıktı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, işgalcilerin Gazze Şeridi'ne 377 gündür uyguladığı soykırıma ilişkin bilgi verildi.

İşgalcilerin son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği "2 katliamda" 29 kişinin öldüğü, 93 kişinin yaralandığı belirtildi.

İşgalcilerin 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 42 bin 438'e, yaralı sayısının 99 bin 246'ya yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak işgalcilerin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

Batı Şeria’da zeytin toplayan Filistinli kadın işgalcilerin açtığı ateşte öldü

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, işgalcilerin Cenin kentinin doğusundaki Fakua köyünde ateş açması sonucu yaralanan Hanan Ebu Selame (59) isimli Filistinli kadın hayatını kaybetti.

Görgü tanıklarının aktardığına göre, işgalciler, Cenin kentinin kuzeydoğusundaki Fakua köyünde ayrım duvarı yakınlarında zeytin hasatı yapan Filistinli kadını ateş açarak yaraladı.

Cenin'deki İbn Sina Hastanesi'ne kaldırılan yaralı kadın hayatını kaybetti.

Ayrıca Filistin topraklarını gasbeden işgalciler, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim kentinde bulunan Kefr el-Lebed beldeside zeytin toplayan Filistinlilere ateş açtı.

Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesinde aktivist Eymen Garib, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden işgalcilerin hasat mevsiminde zeytin toplayan Filistinlilere ateş açtığını belirtti.

Saldırının ardından olay yerine gelen işgalcilerin Filistinli çiftçilere karşı göz yaşartıcı gaz bombası kullandığını ifade eden Garib, çok sayıda çiftçinin gazdan etkilendiğini aktardı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana işgalciler ile Filistin topraklarını gasbeden işgalcilerinsaldırılarında 756 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yeni doğan ünitesinde "felaket" yaşanabileceği uyarısı

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, kuzeydeki Beyt Lahiya kentinde bulunan ve işgalcilerin 13 gündür abluka altında tuttuğu Kemal Advan Hastanesinde yeni doğan ünitesinde "gerçek bir insani felaket" yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, işgalcilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastaneyi abluka altına tutması nedeniyle hastanede ciddi bir yakıt krizi ile ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı yaşandığı aktarıldı.

Açıklamada, "Kemal Advan Hastanesi yeni doğan ünitesindeki bebeklerin gerçek bir insani felaketle karşı karşıya" olduğu vurgulandı.

Hastanenin Gazze'nin kuzeyindeki yeni doğan ünitesine sahip tek yer olarak varlığını sürdürdüğü vurgulanan açıklamada, ablukanın kaldırılmaması ve hastanenin ihtiyaçlarının giderilmemesi durumunda yeni doğan ünitesindeki çocukların yaşamını yitireceği ifade edildi.

İşgalciler, 13 gündür Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı, Beyt Lahiya ve Beyt Hanun'a kara ve hava saldırılarını sürdürürken, bölgeyi sıkı bir ablukaya tabi tutuyor.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Hamas: İşgalcilerin Gazze'nin kuzeyini yok etmesinden ABD sorumludur

Hamas, işgalcilerin soykırım yaptığı Gazze Şeridi'nin kuzeyinde "Generaller Planı"yla Filistinlileri göçe zorlaması konusunda ABD yönetiminin sorumlu olduğunu belirtti.

Hamas, işgalcilerin 13 gündür Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun'a düzenlediği yoğun kara ve hava saldırısı hakkında açıklamada bulundu.

İşgalcilerin Gazze'nin kuzeyinde "tam anlamıyla soykırım suçu işlediği" vurgulanan açıklamada, saldırıların "Generaller Planı" çerçevesinde işlendiği belirtilerek "modern tarihin Nazi döneminden bu yana en acımasız askeri planlarından birisi" nitelendirmesi yapıldı.

Hamas, siyasi ve askeri desteği sebebiyle, işgalcilerin Gazze'nin kuzeyini yok etmesinden Washington yönetiminin sorumlu olduğunu ifade etti.

"Somut adımlar atılmalı"

Hamas, Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB)-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi konusunda yaptığı açıklamada ise "somut adımlar" çağrısında bulundu.

Açıklamada, "Zirvenin Gazze'ye tüm geçişlerin açılması ve insani yardım girişine izin verilmesi çağrısı kapsamında, BM Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararındaki ateşkes çağrısı uyarınca somut adımların atılmasını gerekiyor." ifadelerine yer verildi.

İsrail'deki "Ynet" haber sitesinin 4 Eylül'deki haberinde, ordudaki eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanan ve onlarca eski rütbeli subay ile generalin katkı sağladığı bir plandan bahsedilmişti.

"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, bunun ardından bölgenin kuşatılmasını ve silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanmasını içeriyor. Gazze'nin kuzeyinde 7 Ekim itibarıyla başlatılan saldırı, abluka ve tahliye sürecinin bu plan kapsamında gerçekleştirildiği düşünülüyor.

İşgalcilerin 13 gündür Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun'a yoğun kara ve hava saldırısı düzenliyor.

Bölgeyi kuşatan İşgalciler, hareket eden her şeyi hedef alarak bölgeye giriş çıkışları da engelliyor.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.