İşgalcilerin 415 Gündür Saldırılarını Sürdürdüğü Gazze'de Şehit Sayısı 44 Bin 211'e Yükseldi

İşgalcilerin 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 35 kişinin yaşamını yitirdiği ve şehit sayısının 44 bin 211'e yükseldiği bildirildi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, işgalcilerin Gazze Şeridi'ne 415 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İşgalcilerin son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği katliamlarda 35 kişinin hayatını kaybettiği, 94 kişinin yaralandığı belirtildi.

İşgalcilerin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 44 bin 211'e, yaralı sayısının da 104 bin 567'ye yükseldiği kaydedildi.

Gazze'deki hükümet: Kemal Advan Hastanesi ve personeli işgalcilerin hedefinde

Hükümete bağlı Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "işgalcilerin soykırıma başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana hastaneleri ve sağlık merkezlerini yakarak, hizmet dışı bırakarak sağlık sistemini planlı ve bilinçli bir şekilde hedef alıyor." ifadesi kullanıldı.

Saldırılarda 1000' fazla doktor ve hemşirenin hayatını kaybettiği, 310'dan fazlasının ise alıkonulduğuna işaret edilen açıklamada, alıkonulan veya gözaltına alınan sağlık çalışanlarının cezaevlerinde işkence ve infaza maruz kaldıkları belirtildi.

Gazze Şeridi'ne tıbbi yardım malzemelerinin girişine izin vermeyen işgalcilerin, sağlık çalışanları ile yüzlerce cerrahın da bölgeye girişini engellendiği aktarıldı.

İşgalcilerinGazze Şeridi'nin kuzeyinde yoğun saldırılar başlattığı 5 Ekim'den bu yana özellikle hastaneleri hedef alarak bölgede sağlık sistemini çökertmeyi hedeflediğine vurgu yapılan açıklamada, işgalcilerin bu plan doğrultusunda, hastaneleri bombaladığı, ablukaya alarak saldırılar düzenlediği, doktor ve hemşireleri doğrudan hedef alarak öldürdüğü ve ya yaraladığı ve bölgedeki sağlık personelinin üçte birini alıkoyduğu hatırlatıldı.

Kemal Advan Hastanesi ve sağlık personelini hedef alan işgalcilerin, son iki haftadır saldırılarını yoğunlaştırdığı hastaneyi birçok kez bombaladığı ve acil servis ve ameliyathane gibi bazı kritik bölümlerini doğrudan hedef aldığı kaydedildi.

Hastaneye iki gün önce düzenlenen saldırıda çok sayıda sağlık personelinin yaralandığına işaret edilen açıklamada, hastane müdürü Hüsam Ebu Safiyye'ye ameliyathaneden çıktığı sırada düzenlenen bombalı saldırının "korkunç bir suç" olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Gazze'deki sağlık sistemi ve sağlık personelini kasten hedef alan ve bölgeye tıbbi malzeme girişini engelleyen işgalcilerin işlediği sistematik suçların tüm hukuki, ahlaki ve tarihi sorumluluğunun, Tel Aviv yönetimine destek vermeye devam eden ABD, Britanya, Almanya ve Fransa'ya ait olduğunu vurguladı.

İşgalcilerin Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı

Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenleyen işgalciler, 6 Ekim'de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.

Bölge halkını göçe zorlayan işgalcilerin düzenlediği saldırılarla bir yandan hastaneleri hedef alıp sağlık personelini alıkoyarken, diğer yandan bölgeye tıbbi ve insani yardım girişine de izin vermiyor.

Bu adımın, daha önce işgalci basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, işgalciler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İşgal güçleri Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, işgal güçlerinin eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.

"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılarak gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesini öngörüyor.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

CİHAD NEDİR? MÜCAHİD KİMDİR?

Cihad Nedir? Mücahid Kimdir?

ŞEHİTLİK İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Şehitlik İle İlgili Ayet ve Hadisler

CİHAT NEDİR VE NASIL OLMALIDIR?

Cihat Nedir ve Nasıl Olmalıdır?

İSLÂM MÜCAHİDELERİNİN CİHAD HEYECANI

İslâm Mücahidelerinin Cihad Heyecanı

MEYDANLARIN CESUR MÜCAHİDİNİ ÇOCUK GİBİ SEVİNDİREN HADİSE

Meydanların Cesur Mücahidini Çocuk Gibi Sevindiren Hadise

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.