Işid, Irak ve Suriye Krizinin Geleceği
Irak ve Suriye’deki iç savaş Ortadoğu gündeminin ana eksenini oluşturmaya devam ediyor. Her iki ülkenin geleceğine ilişkin belirsizlik de sürüyor. Gerek Irak’ta gerekse Suriye’deki IŞİD’in etkinliği bazı bölgeler haricinde genel olarak kırılabilmiş değil.
Suriye’deki iç savaşın sona erdirilebilmesi için öne sürülen çözüm yolları da tartışılmaya devam ediyor. Bu noktada gündeme gelen formüllerden bir tanesi NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’e ait. Krize çözüm olarak Bosna modelini öneren Rasmussen, Suriye’nin etnik, dini ve mezhebi olarak kantonlara ayrılmasının düşünülebileceğini dillendiriyor. Rasmussen; “Bu mükemmel bir çözüm değil ama Bosna’da uygulandığında savaş durdu” diyor.
Yine bu meyanda gündeme gelen bir diğer çözüm formülü BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura’nın Suriye’de ‘dondurulmuş bölgeler’ teklifi. Plan, hem rejim hem de muhaliflerin Halep’ten başlayarak belirlenmiş bazı bölgelerde ateşkes ilan etmesini öngörüyor. Suriyeli muhalifler Esed rejiminin daha önce varılan ateşkes anlaşmalarını ihlâl ettiğini hatırlatarak De Mistura planına tepki gösteriyor.
Çözüm olarak önerilen formüller de gösteriyor ki Suriye’nin kriz öncesi bütünlüğünü koruyabilmesi çok zor gözüküyor.
Irak’ta benzer bir durum hakim. Irak’ın parçalanmadan tek parça kalabileceğine ilişkin umutlar neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda. Maliki’in mezhepçi politikalarından müşteki Irak Sünnilerinin Maliki’nin gidişinin ardından çekinceleri giderilmiş değil. Bu sağlanamayınca ülkenin önemli bir bölümünde hâkimiyetini sürdüren IŞİD ile mücadele etkisiz kalıyor. IŞİD’in etkinliğinin kırılmasında Sünni aşiretlerin oynayacağı rol hayati öneme sahip. Ancak Sünni aşiretler IŞİD’e karşı mücadeleye destek vermeleri karşılığında bazı taleplerinin karşılanmasında İbadi yönetiminin de yetersiz kaldığı düşüncesinde.
MUSUL'U IŞİD'DEN GERİ ALMA OPERASYONU
Irak’ta IŞİD ilerleyişinin ardından ülke gündemindeki en önemli konu Musul’u IŞİD’den geri almak için yapılması planlanan operasyon.
Bağdat ve ABD yönetiminin planı, Irak ordusuna destek veren Şii milislerin yanı sıra, Peşmerge ve Sünni aşiret güçlerinden oluşan ‘Sahva Birlikleri’ benzeri bir gücün de IŞİD’e karşı savaşması. Ancak IŞİD’in Irak’ın Sünni bölgelerinden çıkarılması planı karşısında temel bir sorun duruyor; Sünni bölgelerde yaşayan kesimlerin önemli bir bölümü, Maliki’nin ayrılmasından sonra göreve gelen Haydar İbadi hükümetine de güvenmiyor.
Sünnilerin, Maliki yönetiminde uzun süre devam eden mezhepçi politikalar ve hak ihlalleri tamamen ortadan kalkmadan ve bu yönde somut adımlar atıldığını görmeden IŞİD karşıtı operasyona destek vermesi mümkün gözükmediğinin altı çiziliyor siyasi analizlerde. Bu IŞİD gerçeğinin Irak ve bölge gündemini daha uzun sürece meşgul edeceği anlamına geliyor…
Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, Ocak 2015