İslam Dini "güzel Edep"ten İbarettir
Şiddete düşman, rahmet ve şefkate ise hayran olmak, rûhî asâletin îcâbıdır.
Edep, Hak yolcusunun en kıymetli azığıdır. İnsan hem dindar hem de kaba, geçimsiz ve nezâketsiz olamaz. Zira İslâm’ın rûh itibârıyla özü; îtikadda tevhîd, amelde ise edep, istikâmet ve merhamettir. Bu itibarla denilebilir ki, bütün esaslarıyla İslâm dîni, baştan sona nezâket, zarâfet ve nezâfet ölçülerinden, yani “güzel edep”ten ibârettir. Hak dostu Mevlânâ Hazretleri bunu ne güzel ifâde eder:
“Gözünü aç da Allâh’ın kelâmına baştan başa bir bak! Âyet âyet bütün Kur’ân, edep tâliminden ibârettir!”
Hak dostları da vâsıl oldukları derecelere ancak yüksek edepleri ile nâil olmuşlardır. İmam Rabbânî Hazretleri buyurur ki:
“Edebe riâyet etmeyen hiç kimse, Allâh’a vuslat yolunda mesâfe alamaz, yani Hak dostu olamaz. Din büyüklerinin yolu, baştan sona edeptir.”
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından, Erkam Yayınları.