İslam Dünyası Gençleri İstanbul’da Buluştu

İstanbul, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesindeki İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (İKGF-Dİ) tarafından "2015 İslam Dünyası Gençlik Başkenti" ilan edildi. Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı ve uluslararası faaliyet gösterecek olan İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu, 45 ülkeden Müslüman gençleri, İslam dünyasına ait sorunlar için 9-11 Ekim arası İstanbul’da bir araya getiriyor.

İslam Konferansı Diyalog ve işbirliği Gençlik Forumu (İKGF-Dİ), uluslararsı İslam diyalogları toplantısı başlattı. 45 ülkeden Müslüman gençleri İstanbul'da bir araya getirmeyi amaçlayan İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) bünyesindeki İKGF-Dİ, İslam coğrafyasındaki mezhep çatışmaları, radikalizm, kadın hakları, eğitim ve işsizlik gibi konuları ele alacak.

İKGF-Dİ Genel Sekreteri Büyükelçi Elşad İskenderov, düzenlediği basın toplantısında Dünya Ticaret Merkezi'nde devam eden İKGF-Dİ 2. Olağan Genel Kuruluna ilişkin bilgi verdi.

Genel kurulda İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye 45 ülkenin temsilcilerinin yer aldığını belirten İskenderov, ele alınan konuların hem gençleri hem de İslam coğrafyasını yakından ilgilendirdiğini ifade etti.

Radikal düşüncelerle mücadele ve gençliğe yönelik provokasyonların önünün alınması gerektiğini vurgulayan İskenderov, genel kurulda alınan yeni bir kararı açıkladı. Genel kurulda kendilerini mutlu eden bir gelişme yaşandığını ifade eden İskenderov, "İstanbul, gençlerin buluşma merkezi tanındı. İstanbul 2015'in İslam Dünyası Gençlik Başkenti ilan edildi. Bu kapsamda çalışmalarımız devam edecektir" dedi.

Basın mensuplarının IŞİD'in saldırılarına ilişkin sorusu üzerine İskenderov, genel kurulda radikal İslam ve İslam imajını kötüleyen örgütlerin ideolojisi, onlarla mücadele konusunda bir çalıştay bulunduğunu söyledi.

Bu tür grupların kısasa hedeflenen, ideolojik boşlukta olan, intikam arayan, kendini ifade ve macera arayışında olan gençleri örgütlerine katmaya çalıştıklarını ifade eden İskenderov, İslamın sulh, barış ve hoşgörü dini olmasıyla ilgili özel eğitim programlarının gerçekleştirilmesi gerektiğini, önerilerinin ilgili kurullara ve yapacakları projelerde yer alacağını kaydetti.

İSLAM DÜNYASINDAN GELEN GENÇLER ÜLKELERİNDEKİ SORUNLARI ANLATTI

Genel kurulda Filistin, Suriye ve Irak'tan gelen delegeler de ülkelerindeki gençlerin yaşadığı sorunları anlattı.

Suriyeli delege Luna Fakkas, Suriye'de yaşanan iç savaş dolayısıyla ülke gençliğinin yarısının hayallerinin rafa kaldırıldığını, yaşamlarının, ailelerinin yok edildiğini söyledi.

"İç savaşla gençlerin yaşamları bir ipliğe bağlandı" diyen Fakkas, fizyolojik, psikolojik, ailevi sorunlar ile eğitim ve iş bulma sıkıntısıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

Fakkas, kriz halindeki bir ülkenin vatandaşı oldukları için sorun yaşadıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bugün buraya bu sorunlara çözüm aramak için toplandık. Ümmet olarak bu zorlukların üstesinden gelmek için çalışmalıyız. Her ülkeden en az bin Suriyeli gence burs verilirse 50 bin genç, fırsat sahibi olacaktır. İhtiyaç sahipleri için merkezler kurarak ve onlara rehabilitasyon hizmeti ve çalışma imkanları sağlanarak, iki taraf arasındaki bariyerlerin kaldırılması sağlanmalı. Suriyelilerin Yunanistan'a geçişi konusundaki haberleri gördük. Artık kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan insanlar bunu yapıyor. Birçok ülkeye zahmet verdik ama bir şeye inandığınızda herkes birbirini destekler. Suriyelilerin bu savaşı yaşamasına izin vermemeliyiz. Depresyon, verimsizlik ve Allah yolundan çıkmalarını önlememiz gerekir."

DİKTATÖRLÜKLERLE CAHİL BİR TOPLUM OLUŞTURULDU

Iraklı delege Ehsan Alhakin de yıllardır ülkesinde hakim olan diktatörlüğün, gençliğin ve toplumun tamamında sorunlara yol açtığını ve ahlak değerlerini yok ettiğini anlattı.

Yaklaşık 40 yıl boyunca diktatörlükle cahil bir toplum oluşturulduğunu vurgulayan Alhakin, şöyle konuştu:

"Radyo dinlemek bile yasaktı. Haberleri dinleyemez, internete giremezdiniz. Bütün bilgi kaynakları engellenmişti. Gençler, sadece yaşamak ve iş bulmak istiyorlardı. Ahlaki değerler de böylelikle ortadan kalktı. Diktatörlüğün sonucu olarak yolsuzluk arttı. İnsanlar açlık ve fakirlikle yaşıyorlardı. Açlığının nedeni, devletti ve bu devletin parçası olma fırsatını ele geçirdiklerinde sadece açlıklarını tatmin etmek için almaya çalıştılar. Aç olanlar, ellerine geçirdikleri her şeyi almaya çalıştı."

Alhakin, Irak'ta bugün hala devam eden savaş dolayısıyla gençlerin 18 yaşına geldiğinde orduya katılması gerektiğini belirterek, "Irak 1980'lerden günümüze kadar sürekli savaş halinde. Toplum artık ordunun bir parçası haline geldi. Şimdi IŞİD sorunu var. Irak'ta gençlik, silahlanma, asker olma ve hayatta kalmak için mücadele anlamına geliyor. Benim toplumum gençlik konusunda büyük bir sorun yaşıyor ve buna çare bulmamız gerekiyor. Bu konferans, bunun bir parçası olacak" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.