İslam Dünyasını Birleştirecek Çalışmalara Hız Vermeliyiz

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Kudüs bilincini güçlendirmeli ve İslam dünyasını birleştirecek çalışmalara hız vermeliyiz." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Kudüs bilincini güçlendirmeli ve İslam dünyasını birleştirecek çalışmalara hız vermeliyiz. Yüreklerimizi ve dualarımızı birleştirdiğimiz gibi gücümüzü ve imkanlarımızı da Filistin ve Kudüs için birleştirmeliyiz. İşgalciler Filistin'den tamamen çekilinceye kadar ortak bir tavır ve kararlılıkla mücadeleye devam etmeliyiz." dedi.

Erbaş, Bayrampaşa'da bir otelde düzenlenen İslam Alimleri Filistin'e Destek Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Filistin ve Gazze için daha çok nelerin yapılabileceğini müzakere etmek için bir araya geldiklerini söyledi.

İsrail'in Filistin'de uyguladığı vahşetin sadece zalimce bir siyasetin neticesi olmadığını kaydeden Erbaş, "Aynı zamanda bu insanlık dışı davranışlarının altında kirli ve sapkın bir inanç vardır. Bu inanca göre onlar kendilerini dünyanın efendisi görüyorlar. Yeryüzünü kendi özel mülkleri kabul ediyorlar. İslam coğrafyasında, tanrının kendilerine vadettiğine inandıkları ve 'Arz-ı Mev'ud' kavramıyla ifade edilen bir coğrafyayı ele geçirip orada cenneti yaşayacaklarına inanıyorlar. Siyonistler, işte bu batıl inancın peşinde Filistin'i kan gölüne çeviriyorlar." ifadelerini kullandı.

Erbaş, İsrail'e tam destek veren bazı güç merkezlerinin önde gelenlerinin de aynı batıl inanca mensup olduğunu, bunun için hak, hukuk, ahlak, vicdan, merhamet gibi kavramların onlar için bir anlam ifade etmediğini vurguladı.

Böyle bir ortamda Al-i İmran Suresi'nin 103. ayetindeki "Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın, bölünüp parçalanmayın." ifadelerine kulak vermeleri gerektiğine değinen Erbaş, her türlü zulüm ve haksızlık karşısında ortak bir bilinç ve hareket kabiliyeti geliştirmeleri gerektiğini söyledi.

"Müslümanların birlik içinde hareket etmesinden başka çıkar yol bulunmamaktadır"

Erbaş, Kudüs ve Gazze'nin kendilerini vahdete çağırdığını belirterek, şöyle devam etti:

"Her alanda birlikte çalışmaya davet ediyor. Bu sebeple Kudüs bilincini güçlendirmeli ve İslam dünyasını birleştirecek çalışmalara hız vermeliyiz. Yüreklerimizi ve dualarımızı birleştirdiğimiz gibi gücümüzü ve imkanlarımızı da Filistin ve Kudüs için birleştirmeliyiz. İşgalciler Filistin'den tamamen çekilinceye kadar ortak bir tavır ve kararlılıkla mücadeleye devam etmeliyiz. Zira, bütün bu zulümlere son vermek ve sıkıntıları bertaraf etmek için Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinden başka bir çıkar yol bulunmamaktadır."

Vahdet şuuruyla birbirlerine kenetlendikleri gün, başta Kudüs olmak üzere ümmet coğrafyasının asırlardır beklediği huzur ve barışın kendiliğinden geleceğini dile getiren Erbaş, İslam'ın hayat veren ilke ve değerlerinin yeryüzüne yeniden nizam vereceğini kaydetti.

Erbaş, kendilerine düşenin bu ideal uğruna var güçle çalışmak olduğunu belirterek, "Bilmeliyiz ki Kudüs, tam anlamıyla tekrar Darusselam'a dönünceye kadar hiçbir çalışma yeterli değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizler bu süreçte tüm imkan ve gayretimizle Filistin için çalışmaya devam ediyoruz. Cuma hutbelerimizde doğrudan konuyu el aldık ve Filistin'e destek çağrısı yaptık. 90 bini aşkın camimizde sabah ve yatsı namazlarında Kur'an ve dua programları icra ediyoruz." diye konuştu.

Farklı dillerde yazılı ve görsel yayınlarla dünya kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptıklarını söyleyen Erbaş, İslam dünyasındaki dini liderlerle çevrim içi bir toplantı yaptıklarını, 91 ülkeden 200 katılımcıyla gerçekleştirdikleri toplantı sonucunda bir sonuç bildirgesi ilan ettiklerini, çalışmaları takip ve organize etmek üzere bir komisyon oluşturduklarını anlattı.

Erbaş, İstanbul'da farklı inanç mensuplarının temsilcileriyle bir toplantı yaptıklarını, dünya kamuoyu ile paylaştıklarını, ülkenin tüm ilgili sivil toplum kuruluşları ile de bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti.

"Maddi ve insani yardım faaliyetlerimiz büyük bir hızla devam ediyor"

Tepkileri ve Gazze'ye yardımları daha güçlü ve organize hale getirebilmek için bir heyet oluşturduklarını kaydeden Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maddi ve insani yardım faaliyetlerimiz büyük bir hızla devam ediyor, tüm camilerimizden yardımlar toplandı. Türkiye Diyanet Vakfımızın ekipleri sahada çalışıyorlar. İşgalcileri destekleyen firmalara yönelik boykot kararı aldık ve halkımızı da boykota davet ettik, bu kararımız çok ciddi karşılık buldu. Bu esnada Ezher Şeyhi ve Mısır müftüsüyle telefon görüşmelerimiz oldu."

Erbaş, bu ve benzeri faaliyetlerinin devam ettiğini belirterek, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.

Bu toplantı kapsamında Avrupa Fetva Meclisi'nin bir toplantısı olacağını belirten Erbaş, "Bu vesile ile aramızda olan hocalarımıza, Filistin davasına duyarlılıkları için hassaten teşekkür ediyorum. Yaşadığımız dünyayı yüce kitabımız Kur'an'ın evrensel hakikatleriyle mamur etmek için bizlere azim, irade, basiret ve feraset vermesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum." dedi.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.